
2004 yılında “Toplumsal Algı Yönetimi” konulu katıldığım konferansta hocalarımızdan biri 11 Eylül 2001 terör olayının bütün dünyada oluşturduğu algıyı ve sonuçlarını şöyle ifade etmişti;
“11 Eylül terör faaliyetlerinin hemen ardından Uluslararası bütün TV kanallarında Irak’ta, Libya’da, Suriye’de ve birçok İslam ülkesinde insanların sokaklara çıkıp havaya ateş açarak sevinç gösterileriyle 11 Eylül olaylarını destekler nitelikteki kutlamaları gösteriliyordu.
İnsanlık ayıbı bu terör olayının Müslüman aleminde sevinçle karşılanıyor görüntüleri bütün Dünyada Müslümanlara karşı bir haçlı faaliyetine dönüştürülmüş ve bunun akabinde 7 Ekim 2001’de Afganistan’ın işgal edilmesiyle başlayan, ardından 2003 yılında Irak’ta rejimin devrilip 30 Aralık 2006 da Saddam Hüseyin’in mesaj niteliğinde Kurban Bayramı’nın ilk günü idam edilmesiyle devam eden ve milyonlarca Müslümanın katledildiği günümüze kadar süregelen 10. haçlı seferleri yapılmış ve halende yapılmaktadır.”
Algı yönetimini anlatan hocamız 2002 yıllarında Amerika’da olduğu sıralarda bir TV kanalında ekranın alt köşesinde hızlı geçen uyarı ve hatırlatma niteliğindeki bir yazıya gözü takılmıştı.
Okuduğu yazı aynen şöyle diyordu;
“11 Eylül 2001 yılında Tv’de gösterilen Arap ve Müslüman ülkelerindeki havaya ateş açılarak yapılan kutlama gösterileri O ülkelerin milli bayramlarından alınan görüntülerdir.”
Yani, Tv kanalı 11 Eylül’deki terör faaliyeti ile İslam dünyasının milli bayramlarındaki sevinç gösterilerini aynı kadrajda göstererek Haçlı seferleri yapmak adına Hristiyan aleminden istediği desteği almıştır.
Ve Hocamız konuyu şöyle bağlıyordu.
“Bir ülkede tv kanallarının çoğunda bir konuyla ilgili ne haber yapılıyor ise
tersinin olabileceğini,
farklı kaynaklardan araştırmadan sorgulamadan karar verilmemesi gerektiğini,
veya kurumda muktedir olanlar bir kişiyi suçluyor ve linç ediyorsa ise o kişinin masum olabileceğini asla unutmayın.”
Türk Milletinin maddi manevi bütün varlıklarını kaybetmesini amaçlayan, terör örgütleriyle birlikte içerden ve dışardan büyük bir kuşatma altında olduğunu düşünüyorum.
Eğer gelecek bin yıl daha bu coğrafyanın yazgısı olmak istiyorsak,
Yegane çarenin...
Atatürk’ün Türk Milliyetçiliği çatısı altında, satır aralarında değil de uygulamada göstereceğimiz Liyakat, Ahlak, Adalet ve Vizyon kolonlarıyla yükselen,
Halkının yaşam kalitesini artıran bir anlayışı inşa etmek zorundayız.
Birbirimizi kırmak, üzmek, ötekileştirmek yerine büyük bir hoşgörüyle kucaklayıp bütünleştirecek davranışlar sergilemeyi
Ü m i t ediyorum.
Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz!
Hepimiz için çemberin daraldığını maske, sosyal mesafe ve el temizliğinin çok önemli olduğunu hatırlatarak,
Sağlıklı bol bereketli bir hafta diliyorum.
Dr by yıllardır kanayan bi yaraya deginmişsiniz müslüman ülkeler de birlik beraberlik olmaz ise arapların aptalca yaşama tarzi oldukca biz müslumanlarin icine nifak tohumlari ekerek bizleri dinsizlige iterek parçalamaya calismaktadirlar ne zamanki islami doğruca yaşarız işte ozaman tüm dunyaya dur deriz şu gün bile macron denen ahmak sırf birlik beraber olmadığımızdan ötürü peygamberimize hakaret ediyo bakalim hangi ülkeler bu konuya tepki verecek Allah türk milletini ve hakikatli muslumanlarini tüm terör den ve islam düşmanlarından korusun .