Bir o kadar zor, bir o kadar kolay

İnsan, kendini bilse, dünyayı gözünde o kadar büyütmeyebilir.

İnsan, haddini bilse üç kuruşluk şu fani dünyayı herkes için yaşanabilir bir yer kılabilir.

Gelin görün ki insan ne kendini biliyor ne haddini…

Bu hadsizliğin bedeli ise tüm insanlık için ağır oluyor.

Oysa dünyanın neredesinden bir insanı tutup çevirseniz ve sorsanız, “Ne isterdin?” diye, herhalde buna çok karmaşık cevaplar vermezdi.

İnancı, dili, rengi, kültürü ne olursa olsun; muhtemelen huzur içinde, mutlu bir hayat sürmek istediğini söylerdi.

Barış içinde, adaletle ve insanca yaşamak.

Ne kadar kolay bir istek ve bir o kadar da zor.

Kolay, çünkü bunun için insanın kendini tanıması, kendisini bir başkasında görmesi, haddini bilmesi ve bir başkasının hakkının nerde başladığını anlaması kâfi gelebilir.

Zor, çünkü insan kendini tanımadığı gibi başkasını gözünde farklı görür.

Haddi bilmediği gibi başkasının hakkına, hukukuna gözünü sakınmadan girebilir.

Ve bu haddini bilmeyen istekler, arzular; güç ile, iktidar, makam ya da mevki ile, saltanat ya da kudret ile birleştiğinde ortaya farklı farklı hükümdarlar çıkar.

Yaptığının hikmetinden sual olunamayacağını zanneden bir hükümranlık ise son tahlilde kişiyi müstekbir kılar.

Müstekbir, imtihanı olan güç karşısında hırslarına yenik düştüğünde, artık o kendini tanrılaştırmaya başlamıştır.

Sorsanız, “Haşa” da diyebilir, “Ne tanrılığı!”

Lakin kendi nefsine kul köle olmuş her istikbar sahibi, bir zaman sonra eleştiriyi, izahı, muhalefeti ve itirazı kendisine düşman sayar.

Bu, kendisini yaratmış olan Allah’ın dahi tüm o gücü ve kudretine rağmen yarattıklarına karşı ortaya koymadığı bir tavırdır.

Bunu, kendisini üstün görerek huzurdan kovulan şeytanın hikayesinden biliyoruz.

Ona bir mühlet tanınmıştır; tek yaratan Allah, şeytana da insana da imtihan gününe kadar özgür iradesiyle hareket etme imkânı tanımıştır.

Değil itirazını, isyanını bile derhal cezalandırmamıştır; oysa günümüzün yeryüzü ilahları öyle mi!

Haddini bilmek yerine had bildirmeyi vazife edinmiş haldedirler.

O yüzden ürettikleri düzenler de kendi nefislerinin dışa doğru örgütlenmiş hali gibidir.

Ve onların hırsları, insanlığı da tabiatı da cehennemi bir çukurun eşiğine doğru sürükleyip durmaktadır.

İnsanlık, bir avuç mutlu azınlığın fani dünya saltanatı uğrunda, bugününü ve yarınını heban etmektedir.

Azgınlığın hükümranlığı; gün geçtikçe daha fazla insanın hayatını mahvederken, buna karşı gereken direnç mekanizmalarının kurulamayışı büyük bir derttir.

Haddini bilmeyenleri denetleyebilecek kadar güçlü bir iradenin yokluğu ciddi bir meseledir.

O zaman yer yüzünde her gün yeni bir “tanrı” peydah olur.

Ve onların bencillikleri, kendilerine biçtikleri payeler ve çıkardıkları güç savaşımları; insanlığa acı ve gözyaşından başka bir şey getirmez.

Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Bugün de o sayısız örneğin tekrarlarıyla yaşayıp gidiyoruz.

Başka bir ifadeyle, geçmişin hatalarıyla birlikte var kalmaya çalışıyoruz.

Oluyor mu peki?

Dünyanın halini gözünüzün önüne getirin; cevabı da pekâlâ bulabilirsiniz.

Bu kadar hadsizliğin, hesapsızlığın insanlığı hangi noktaya sürüklediğini fark edeceksiniz.

Çıkar sahiplerinin çarklarını döndürmek uğruna insanları nasıl kolay gözden çıkarabildiklerini görebileceksiniz.

İmtihanınız da tam o noktada başlayacak:

Gördüklerinizle, anladıklarınızla ne yapacaksınız?

Kararı size kalmış.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Beytullah Önce - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Sizce Sakarya'daki en başarılı belediye hangisi?
Tüm anketler