12 Şubatta Meydana Gelen Olaylar

12 Şubatta Meydana Gelen Olaylar haberi

1821 – Yunan İsyanı başladı

1859 - Mülkiye Mektebi, Sadrazam Âli Paşa ve Hükûmet üyelerinin katılımıyla açıldı.

1869 – Hariciye Nazırı Keçecizade Fuat Paşa öldü.

1919 - Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Ermenilere ve Rumlara verilmesini ve Pontos Rum Devleti'nin kurulmasını önlemek amacıyla Trabzon'da Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Müftü İmameddin Efendi başkanlığında bir araya gelen 21 aydın tarafından kuruldu.

1919- Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı d'Esperey, Başbakan'ı ayağına çağırdı ve ihtarda bulundu: Jön Türk bakanları tutuklanmalıdır. Yoksa İstanbul'un resmen işgali gerekebilir! dedi.

1919- Çerkez Ethem, İzmir eski Valisi Rahmi Bey'in oğlunu kaçırarak 53.000 lira fidye istedi. Ethem, istediği fidyeyi alarak ilk ününü kazanacak ve haziran ayı içinde Rauf Bey'in teşvikiyle Ege'de Yunanlılara karşı çeteciliğe başlayacaktır.

1920-Dün gece saat 23'te başlayan Fransız çekilmesi, sabaha kadar sürdü ve bugün Türk kuvvetleri Maraş'a girdi. Yarısı yanmış, bir bölümü de top mermileriyle yıkılmış olan şehirde sıkıyönetim ilan edildi. 8.ooo kadar Ermeni teslim alındı.

1920-Trabzon Metropoliti Hrisantos "Müslüman hemşehrilerime açık mektup" başlığı ile bir bildiri yayımladı. Bildiride, Kafkas sınırından Sinop'un batısına kadar olan bölgede resmi dili Türkçe ve Rumca olan bağımsız bir Pontos devleti için çağrıda bulundu.

1920 - Mustafa Kemal, 1 2. Kolordu Kumandanlığına, Konya Valiliği ve Merkez Kurulu'na gönderdiği yazıda, Teali-i İslam Cemiyeti'nin yok edilmesini istedi. Memleketin kurtarılması, milletin birleşmesi amacı dışındaki her eylemin vatana ihanet demek olduğunu bildirerek, bu gibi din ve siyaset perdesi altında kurulan, ileride kurulacak olan derneklere karşı koymak gerektiğini anlattı.

1921- İstanbul'da Rum Milli Müdafaa Cemiyeti, Rum kuruluşlarını çağırarak evrak imza ettirme perdesi altında resmi yemin ettirmeye başladı.

1922- İstanbul Polis Mektebi Müdürü Mustafa Galip Bey'in yayımlanan kitabına göre, şehirde 2125 vesikalı fahişe var. Vesikalıların milliyetlerine göre ayrımı şöyle: Müslüman 774, Rum 691, Ermeni 194, Musevi 124, Rus 171 , Yunanlı 90, Avusturyalı 24, Romanyalı 2 1 , İtalyan 8, Bulgar 5, Alman 3, Polonyalı 2, Arap 2, Yugoslavyalı 1 , Amerikalı 1 , Acem 1 . Ayrıca; İstanbul'da 979 kadının fahişeliğinden resmen şüpheleniliyor,

1929 - Stalin tarafından sürgün edilen eski savaş komiseri Troçki, "İlyiç" adlı bir şileple İstanbul'a geldi.

1934 - Şair, yazar ve doktor Cenap Şahabettin öldü.

1937 - Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev, Selanik Belediyesince sahibinden satın alınarak, Atatürk'ün emrine tahsis edildi.

1956 - Karikatürist Turhan Selçuk, Uluslararası "Bordighera Mizah Şenliği"'nde Platin Palmiye Ödülü'nü aldı.

1971 - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.'nin (TOFAŞ) Bursa'daki otomobil fabrikası, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel'in de katıldığı bir törenle açıldı. Fabrika, Fiat lisansıyla "Murat 124" tipi otomobillerin üretimine başladı.

1975 - Türkiye Emekçi Partisi, Mihri Belli tarafından kuruldu.

1988 - Dr. Ziya Özel'in "zakkumla" kanser tedavisi iddiasının, TRT tarafından "haber" olarak verilmesi yankı uyandırdı.

1990 - Hükümetin açıkladığı tütün fiyatlarını protesto eden üreticiler, Akhisar'da sokağa döküldü, 200 kişi gözaltına alındı.

1994 - Tuzla tren istasyonunda çöp kutusuna yerleştirilen saatli bomba patladı: 5'i yedek subay, biri sivil 6 kişi öldü; aralarında sivillerin de bulunduğu 29 kişi yaralandı.

2001 - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent vefat etti

2013 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Tekin Akmansoy vefat etti

Günün Olayı

Mektebi Mülkiye’nin Kurulması.

Tanzimat’tan önce memurlar, dairenin günlük işlerini usta çırak yöntemiyle öğrenerek yetişirlerdi. Bu durum ihtiyacı karşılamadığından II. Mahmud döneminin sonlarında devletin memur ihtiyacını karşılamak üzere Mekteb-i Maârif-i Adliyye ve Mekteb-i Ulûm-i Edebiyye adıyla iki yeni okul açılmıştı. 1858’de memur yetiştirme meselesini tekrar ele alan Meclis-i Vâlâ kaymakam ve kaza müdürlerinin idarî ve malî mevzuattan habersiz, hatta gönderilen emirleri okuyup anlamaktan âciz olduklarını, ticarî alanda görevli memurların anlaşma hükümlerini anlayamadıklarını, lisan yetersizliklerinin çeşitli yanlış işlemlere neden olduğu görüşü dile getirildi. Bunun üzerine 9 Mayıs 1858 tarihli bir iradeyle Mekteb-i Fünûn-ı Mülkiyye adlı yeni bir okulun açılmasına, okulun öğrencilerinin bir kısmının genç ve yetenekli memurlardan, bir kısmının da yirmi beş-otuz yaş arasındaki kimselerden sınavla belirlenmesine karar verildi. Maârif-i Umûmiyye Nezâreti’ne bağlanacak bu okulun mezunları kaymakam, kaza ve mal müdürü olacaktı. Eğitim süresi iki yıl olup devam zorunluluğu vardı. Mektebin kurulmasına dair belgede ayrıca kaza müdürlerinin rüşvet almasını önlemek için maaşlarının yükseltilmesi önerildi ve bununla okula olan ilginin artacağı beklentisi dile getirildi.

Okulda birinci sınıfta fıkıh, tarih, Tanzimat usul ve kanunları, coğrafya, istatistik, Türkçe kompozisyon, aritmetik, ticaret kanunları, muhasebe; ikinci sınıfta devletler hukuku, Osmanlı Devleti’nin diğer devletlerle yaptığı anlaşmalar, idare usulü, medenî siyaset, ceza hükümleri usulü , kavâid, yargılama usulü, ekonomi politik, kozmografya, fizik, jeoloji ve biyoloji, Türkçe kompozisyon ve tarih dersleri okutulacaktı.

Okul için Ticarethâne-i Âmire binasında bir yer tahsis edildi. Okul yirmisi memurlardan, otuzu sınavla seçilen toplam elli öğrenci ile 12 Şubat 1859 tarihinde törenle eğitime başladı. 12 Ocak 1861’de sadrazam, şeyhülislâm ve hükümet üyelerinin huzurunda yapılan sınavla okuldan otuz üç kişi mezun oldu ve kaza müdürlüklerine tayin edildi. Zamanla tecrübe kazandıkça kaymakamlığa yükseltilecek olan mezunların yönetimde başarı göstermeleri üzerine 1863’te okula alınacak öğrenci sayısının iki katına çıkartılması çalışmaları başlatıldı. 1879’a kadar mektepten mezun olan 162 öğrencinin tamamı Müslümandı. Bu tarihten itibaren gayri müslim öğrenciler de okula kabul edildi.

Mekteb-i Mülkiyye esas gelişimini II. Abdülhamid döneminde gösterdi. II. Abdülhamid, tahta çıkışından kısa bir süre sonra çıkardığı 18 Muharrem 1294 (2 Şubat 1877) tarihli bir irade ile, mektebin programının Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nin üzerinde yer alacak bir yüksek okul olarak yeniden düzenlenmesini ve gerekli masrafları kendisinin karşılayacağını Sadrazam Midhat Paşa’ya bildirdi. Bunun üzerine Şûrâ-yı Devlet’in yaptığı çalışmalar neticesinde, idâdî ve yüksek okul olmak üzere iki kısımdan oluşan ve padişahın himayesinden dolayı Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne adını alan okulda eğitim süresinin beş yıla çıkarılmasına ve öğrencilerin on sekiz-otuz beş yaş grubu arasından seçilmesine karar verildi. Elli öğrenci alınacak okula Mekteb-i Mülkiyye mezunları sınavsız kabul edilecekti. Öğrenci adaylarından sağlık raporu ile sabıka kaydı istenmesi ve öğrencilerin tek tip elbise giymeleri de karara bağlanmıştı.

II. Meşrutiyet’ten sonra mektebin isminde yer alan “şahane” sıfatı, Arapça ile Ermenice dersleri kaldırıldı. Eğitim süresinin dört yıla çıkarılmasına, ikinci sınıfa kadar ortak dersler okutulduktan sonra üçüncü ve dördüncü sınıflarına idarî, siyasî ve malî üç şubeye ayrılmasına karar verildi.

Cumhuriyet’in ilânıyla birlikte okulun yönetmeliği ve programları değiştirildi. 17 Temmuz 1924 tarihli bir tâlimatla okulun yatılı ve ilk iki yılının müşterek olması, üçüncü yıldan itibaren idarî, malî ve siyasî kısımlarına ayrılması kararlaştırıldı. 1933’te idarî şubeden mezun olan dört kız öğrenci okulun ilk kız mezunları oldu. 4 Aralık 1934’te mektebin adı Siyasal Bilgiler Okulu’na çevrildi.

Hükümet, 15 Haziran 1935 tarihli Siyasal Bilgiler Okulu Hakkındaki Kanun’la mektebin Ankara’ya taşınmasına, tamamen parasız yatılı olmasına ve öğrencilerin okul süresinin iki katı kadar bir müddet devlete zorunlu hizmet etmelerine karar verildi. Cebeci’deki binası Ağustos 1936’da tamamlanan okulun öğrencileri 5 Kasım 1936’da İstanbul’dan ayrılıp 15 Kasım’da yeni binalarında derslere başladılar.

Okul Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak eğitimine devam etmektedir.

1821 – Yunan İsyanı başladı

1859 - Mülkiye Mektebi, Sadrazam Âli Paşa ve Hükûmet üyelerinin katılımıyla açıldı.

1869 – Hariciye Nazırı Keçecizade Fuat Paşa öldü.

1919 - Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Ermenilere ve Rumlara verilmesini ve Pontos Rum Devleti'nin kurulmasını önlemek amacıyla Trabzon'da Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Müftü İmameddin Efendi başkanlığında bir araya gelen 21 aydın tarafından kuruldu.

1919- Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı d'Esperey, Başbakan'ı ayağına çağırdı ve ihtarda bulundu: Jön Türk bakanları tutuklanmalıdır. Yoksa İstanbul'un resmen işgali gerekebilir! dedi.

1919- Çerkez Ethem, İzmir eski Valisi Rahmi Bey'in oğlunu kaçırarak 53.000 lira fidye istedi. Ethem, istediği fidyeyi alarak ilk ününü kazanacak ve haziran ayı içinde Rauf Bey'in teşvikiyle Ege'de Yunanlılara karşı çeteciliğe başlayacaktır.

1920-Dün gece saat 23'te başlayan Fransız çekilmesi, sabaha kadar sürdü ve bugün Türk kuvvetleri Maraş'a girdi. Yarısı yanmış, bir bölümü de top mermileriyle yıkılmış olan şehirde sıkıyönetim ilan edildi. 8.ooo kadar Ermeni teslim alındı.

1920-Trabzon Metropoliti Hrisantos "Müslüman hemşehrilerime açık mektup" başlığı ile bir bildiri yayımladı. Bildiride, Kafkas sınırından Sinop'un batısına kadar olan bölgede resmi dili Türkçe ve Rumca olan bağımsız bir Pontos devleti için çağrıda bulundu.

1920 - Mustafa Kemal, 1 2. Kolordu Kumandanlığına, Konya Valiliği ve Merkez Kurulu'na gönderdiği yazıda, Teali-i İslam Cemiyeti'nin yok edilmesini istedi. Memleketin kurtarılması, milletin birleşmesi amacı dışındaki her eylemin vatana ihanet demek olduğunu bildirerek, bu gibi din ve siyaset perdesi altında kurulan, ileride kurulacak olan derneklere karşı koymak gerektiğini anlattı.

1921- İstanbul'da Rum Milli Müdafaa Cemiyeti, Rum kuruluşlarını çağırarak evrak imza ettirme perdesi altında resmi yemin ettirmeye başladı.

1922- İstanbul Polis Mektebi Müdürü Mustafa Galip Bey'in yayımlanan kitabına göre, şehirde 2125 vesikalı fahişe var. Vesikalıların milliyetlerine göre ayrımı şöyle: Müslüman 774, Rum 691, Ermeni 194, Musevi 124, Rus 171 , Yunanlı 90, Avusturyalı 24, Romanyalı 2 1 , İtalyan 8, Bulgar 5, Alman 3, Polonyalı 2, Arap 2, Yugoslavyalı 1 , Amerikalı 1 , Acem 1 . Ayrıca; İstanbul'da 979 kadının fahişeliğinden resmen şüpheleniliyor,

1929 - Stalin tarafından sürgün edilen eski savaş komiseri Troçki, "İlyiç" adlı bir şileple İstanbul'a geldi.

1934 - Şair, yazar ve doktor Cenap Şahabettin öldü.

1937 - Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev, Selanik Belediyesince sahibinden satın alınarak, Atatürk'ün emrine tahsis edildi.

1956 - Karikatürist Turhan Selçuk, Uluslararası "Bordighera Mizah Şenliği"'nde Platin Palmiye Ödülü'nü aldı.

1971 - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.'nin (TOFAŞ) Bursa'daki otomobil fabrikası, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel'in de katıldığı bir törenle açıldı. Fabrika, Fiat lisansıyla "Murat 124" tipi otomobillerin üretimine başladı.

1975 - Türkiye Emekçi Partisi, Mihri Belli tarafından kuruldu.

1988 - Dr. Ziya Özel'in "zakkumla" kanser tedavisi iddiasının, TRT tarafından "haber" olarak verilmesi yankı uyandırdı.

1990 - Hükümetin açıkladığı tütün fiyatlarını protesto eden üreticiler, Akhisar'da sokağa döküldü, 200 kişi gözaltına alındı.

1994 - Tuzla tren istasyonunda çöp kutusuna yerleştirilen saatli bomba patladı: 5'i yedek subay, biri sivil 6 kişi öldü; aralarında sivillerin de bulunduğu 29 kişi yaralandı.

2001 - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent vefat etti

2013 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Tekin Akmansoy vefat etti

Günün OlayıMektebi Mülkiye’nin Kurulması.

Tanzimat’tan önce memurlar, dairenin günlük işlerini usta çırak yöntemiyle öğrenerek yetişirlerdi. Bu durum ihtiyacı karşılamadığından II. Mahmud döneminin sonlarında devletin memur ihtiyacını karşılamak üzere Mekteb-i Maârif-i Adliyye ve Mekteb-i Ulûm-i Edebiyye adıyla iki yeni okul açılmıştı. 1858’de memur yetiştirme meselesini tekrar ele alan Meclis-i Vâlâ kaymakam ve kaza müdürlerinin idarî ve malî mevzuattan habersiz, hatta gönderilen emirleri okuyup anlamaktan âciz olduklarını, ticarî alanda görevli memurların anlaşma hükümlerini anlayamadıklarını, lisan yetersizliklerinin çeşitli yanlış işlemlere neden olduğu görüşü dile getirildi. Bunun üzerine 9 Mayıs 1858 tarihli bir iradeyle Mekteb-i Fünûn-ı Mülkiyye adlı yeni bir okulun açılmasına, okulun öğrencilerinin bir kısmının genç ve yetenekli memurlardan, bir kısmının da yirmi beş-otuz yaş arasındaki kimselerden sınavla belirlenmesine karar verildi. Maârif-i Umûmiyye Nezâreti’ne bağlanacak bu okulun mezunları kaymakam, kaza ve mal müdürü olacaktı. Eğitim süresi iki yıl olup devam zorunluluğu vardı. Mektebin kurulmasına dair belgede ayrıca kaza müdürlerinin rüşvet almasını önlemek için maaşlarının yükseltilmesi önerildi ve bununla okula olan ilginin artacağı beklentisi dile getirildi.

Okulda birinci sınıfta fıkıh, tarih, Tanzimat usul ve kanunları, coğrafya, istatistik, Türkçe kompozisyon, aritmetik, ticaret kanunları, muhasebe; ikinci sınıfta devletler hukuku, Osmanlı Devleti’nin diğer devletlerle yaptığı anlaşmalar, idare usulü, medenî siyaset, ceza hükümleri usulü , kavâid, yargılama usulü, ekonomi politik, kozmografya, fizik, jeoloji ve biyoloji, Türkçe kompozisyon ve tarih dersleri okutulacaktı.

Okul için Ticarethâne-i Âmire binasında bir yer tahsis edildi. Okul yirmisi memurlardan, otuzu sınavla seçilen toplam elli öğrenci ile 12 Şubat 1859 tarihinde törenle eğitime başladı. 12 Ocak 1861’de sadrazam, şeyhülislâm ve hükümet üyelerinin huzurunda yapılan sınavla okuldan otuz üç kişi mezun oldu ve kaza müdürlüklerine tayin edildi. Zamanla tecrübe kazandıkça kaymakamlığa yükseltilecek olan mezunların yönetimde başarı göstermeleri üzerine 1863’te okula alınacak öğrenci sayısının iki katına çıkartılması çalışmaları başlatıldı. 1879’a kadar mektepten mezun olan 162 öğrencinin tamamı Müslümandı. Bu tarihten itibaren gayri müslim öğrenciler de okula kabul edildi.

Mekteb-i Mülkiyye esas gelişimini II. Abdülhamid döneminde gösterdi. II. Abdülhamid, tahta çıkışından kısa bir süre sonra çıkardığı 18 Muharrem 1294 (2 Şubat 1877) tarihli bir irade ile, mektebin programının Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nin üzerinde yer alacak bir yüksek okul olarak yeniden düzenlenmesini ve gerekli masrafları kendisinin karşılayacağını Sadrazam Midhat Paşa’ya bildirdi. Bunun üzerine Şûrâ-yı Devlet’in yaptığı çalışmalar neticesinde, idâdî ve yüksek okul olmak üzere iki kısımdan oluşan ve padişahın himayesinden dolayı Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne adını alan okulda eğitim süresinin beş yıla çıkarılmasına ve öğrencilerin on sekiz-otuz beş yaş grubu arasından seçilmesine karar verildi. Elli öğrenci alınacak okula Mekteb-i Mülkiyye mezunları sınavsız kabul edilecekti. Öğrenci adaylarından sağlık raporu ile sabıka kaydı istenmesi ve öğrencilerin tek tip elbise giymeleri de karara bağlanmıştı.

II. Meşrutiyet’ten sonra mektebin isminde yer alan “şahane” sıfatı, Arapça ile Ermenice dersleri kaldırıldı. Eğitim süresinin dört yıla çıkarılmasına, ikinci sınıfa kadar ortak dersler okutulduktan sonra üçüncü ve dördüncü sınıflarına idarî, siyasî ve malî üç şubeye ayrılmasına karar verildi.

Cumhuriyet’in ilânıyla birlikte okulun yönetmeliği ve programları değiştirildi. 17 Temmuz 1924 tarihli bir tâlimatla okulun yatılı ve ilk iki yılının müşterek olması, üçüncü yıldan itibaren idarî, malî ve siyasî kısımlarına ayrılması kararlaştırıldı. 1933’te idarî şubeden mezun olan dört kız öğrenci okulun ilk kız mezunları oldu. 4 Aralık 1934’te mektebin adı Siyasal Bilgiler Okulu’na çevrildi.

Hükümet, 15 Haziran 1935 tarihli Siyasal Bilgiler Okulu Hakkındaki Kanun’la mektebin Ankara’ya taşınmasına, tamamen parasız yatılı olmasına ve öğrencilerin okul süresinin iki katı kadar bir müddet devlete zorunlu hizmet etmelerine karar verildi. Cebeci’deki binası Ağustos 1936’da tamamlanan okulun öğrencileri 5 Kasım 1936’da İstanbul’dan ayrılıp 15 Kasım’da yeni binalarında derslere başladılar.

Okul Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak eğitimine devam etmektedir.

#

12 Şub 2021 - 00:04 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.