18 Aralık
1055 - Tuğrul Bey’in 18 Aralık 1055’te Bağdat’a girmesi ve Büveyhî hâkimiyetine son vermes
1111 - İslam düşünürü İmam Gazali vefat etti.
1398 – Timur Delhi’yi fethetti
1420 - Mutasavvıf, filozof, kazasker ve ihtilalci Şeyh Bedreddin vefat etti.
1482 - Kefe ( Kırım) ve Otranto ( Güney İtalya) fatihi Gedik Ahmed Paşa II. Beyazıt tarafından idam ettirildi.
1880 – Besteci Hüseyin Saadettin Arel doğdu.
1918 - Tarsus ve Yumurtalık Fransızlar tarafından işgal edildi..
1918 - Bulgaristan Meclisi'nde Türk mebuslar Sofya'daki yabancı devletlerin elçilerine bir muhtıra verdiler: Batı Trakya'nın geleceği halk oylamasıyla tespit edilsin.
1919 - Temsil Heyeti, Son Osmanlı Meclisi'ni daha yakından izlemek amacıyla, İstanbul'la demiryolu bağlantısı olan Ankara'ya yerleşmek üzere Sivas'tan ayrıldı. Kurul, Sivas'ta kalabalık bir halk topluluğu tarafından uğurlandı
1919 - Edirne'de Sultan Selim Camii'nde okunan Mevlide on bin kadın katıldı. Mevlitten sonra seçilen 8 kadın, İtilaf Devletleri temsilcilerine bir tel çekerek İzmir için adalet istedi.
1920 - Mustafa Kemal, Lenin'e gönderdiği mektupta, Dağıstan'ın bağımsızlığını tanımış olmalarından duyduğu mutluluğu belirtti. Mektupta bu tanımanın Bolşeviklerle Müslüman dünyasının ilişkilerine olağanüstü iyi bir etki yapacağı belirtti
1939 – Şair, Siyaset adamı Erdem Bayazıt doğdu.
1946 - Uluslararası Para Fonu, (IMF) faaliyete geçti. 27 Aralık 1945'te kurulan IMF, 32 üye ülkenin para birimlerinin altın ve Amerikan doları karşılığını ifade eden bir anlaşma ilan etti.
1954 – DSİ Genel Müdürlüğü kuruldu
1969 - Yavuz zırhlısı, sökülmek üzere Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna (MKE) satıldı.
1969 - Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ile İlkokul Öğretmenleri Sendikası (İlk-Sen)'nın ortak boykotu 3 gün sonra sona erdi. 120 bin öğretmenin katıldığı boykot sonrası, TÖS Başkanı Fakir Baykurt'a işten el çektirildi ve 2000 öğretmen hakkında kovuşturma başlatıldı.
1975 - İlk Türk denizaltısının yapımına Gölcük Tersanesi'nde başlandı.
1988 - Sosyolog ve yazar Niyazi Berkes vefat etti
1997 - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen yasaya göre; özel radyo ve televizyon kuruluşları seferberlik ve savaş halinde Genelkurmay Başkanlığı'nca denetlenecek.
2002 - Necip Hablemitoğlu evinin önünde silahlı saldırıya uğrayıp öldürüldü.
2012 - Türkiye'nin yüksek çözünürlüklü yerli keşif uydusu Göktürk-2, Çin'deki Jiguan Fırlatma Üssü'nden Türkiye saati ile 18.13'te uzaya fırlatıldı.
2017 -Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 9'a karşı 128 oyla kabul edildi.
Günün Portresi
Necip Hablemitoğlu
Türkiye’de FETÖ tehlikesine ve tehlikenin büyüklüğüne ilk dikkat çeken kişilerden birisi olan Türkçü-Atatürkçü aydın Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledildi.
8 Kasım 1954 tarihinde Ankara’da doğdu. 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Gençliğinde Türkçü fikirlere mensup olduğu için kendisine en yakın gördüğü CKMP’de siyaset deneyimi oldu.
Bu süreci şöyle anlatır;
“İma ettikleri gibi hayatımın hiçbir döneminde solcu olmadım. Komünist emperyalistlere mücadele kapsamında yayınlarım var. Samimi bir Müslüman olmakla her zaman gurur duydum. CKMP döneminde Türk milliyetçilerini iğfal amacıyla ortaya atılan Türk-İslâm sentezi gibi temelsiz, yapay, saçma ideolojiye karşı çıktığım; okulumda Ötüken dergisini sattırdığım için Atsızcı suçlamasıyla bu partiden ihraç edildim. 1970’den bu yana Türkçülüğün siyasal partisi olmayacağına dair inancımı muhafaza ediyorum. Türkçü ümmetçi olmaz ama samimi dindar olabilir. Sözlerim ve eleştirilerim bugüne kadar dindar ve biraz da milliyetçi görünerek Türk milliyetçilerini iğfal etme alışkanlığını sürdüren ümmetçi, şeriatçı şarlatanlara, üçkâğıtçılara, ahlâksızlara, şaklabanlara.”
Hablemitoğlu; 1977-1978 yıllarında "Dilde, Fikirde, İşde Birlik" adlı aylık bir dergi yayımladı. Uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Hablemitoğlu, öldürüldüğü 18 Aralık 2002 tarihine kadar Ankara Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak yirmi yıl süresince Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi derslerini verdi.
Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihi ile ilgili olarak çalışmalar yapan Hablemitoğlu, Orta Avrupa ve Balkanlar'da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında alan çalışmaları yürüttü. Bu çalışmalar çeşitli gazetelerde yazı dizisi olarak yayınlandı. 1995-1996 yılları arasında Birleşmiş Milletler'in UNDP projesinde görev alarak Moldova'da Gagavuz Türklerinin Latin alfabesine geçişi ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti verdi. Buradaki görevi sırasında, Cumhuriyet döneminin başında bölgede Atatürk tarafından görevlendirilen öğretmenlerin bulunduğunu belirleyerek, bu öğretmenlerin bugün yaşayan öğrencilerinin anılarını derledi ve bir kısmını "Kemal'in Öğretmenleri" başlığı ile yayınladı.
Hablemitoğlu'nun ailesi Bulgaristan Büyük Oranköy'den (Golyamo Vranovo) Türkiye'ye göç etmiş Kırım Türklerinden olan Dr. Necip Hablemitoğlu, Kırım Türklerinin Türkçü lideri İsmail Gaspıralı'ya ait tarihi belgelerden oluşan bir arşive de sahipti. Bu konuda pek çok makalesi yayımlanmıştır. İlk kitabı da, II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet Rusya tarafından Kırım Türklerinin kendi topraklarından zorunlu göç ettirilişini anlatan ve 1974 yılında yayımlanan "Yüzbinlerin Sürgünü"'dür.
Türkiye'de ve yurt dışında faaliyet gösteren bölücü terör örgütleri ve Alman vakıfları ile Avrupa Birliği uyum yasaları içinde yer alan vakıflar yasası konularında çeşitli araştırmaları bulunan Hablemitoğlu, bu çalışmalarını Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası adlı kitabında toplayarak Alman Vakıflarının karanlık yüzünü deşifre etti.
Öldürüldüğü için tamamlayamadığı Köstebek isimli araştırma kitabında Gülen hareketinin örgütlenmesini yazan Hablemitoğlu, o zamanki adıyla cemaat mensuplarının yabancı devletler adına gönüllü casusluk yaptıklarını ilk söyleyen kişi olmuştur.
Kızlarına KANİJE (Osmanlı'nın en batıdaki kalesi) ve UYVAR (Osmanlı'nın en kuzeydeki kalesi) koyacak kadar derin bir tarih şuuruna sahipti...
Hablemitoğlu’nun Köstebek eserindeki şu sözleri neden şehit edildiğini açıklar mahiyettedir: “Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter ve laik yapısına göz diken tüm unsurlara karşı bunca zahmete ve mihnete değer mi, diyorsanız, Atatürk’ün manevi mirasçısı olarak ‘evet, değer’ diyorum. Çünkü Türküm ve başka Türkiye yok!”
Sakarya Yenihaber
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.