Blok siyaseti

Ülke

uzun zamandır

kötü yönetiliyor. Bunun doğal sonucu olarak iktidar cephesinin

halktaki

desteği giderek azalıyor. Bilhassa yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi bir kırılma noktasıydı. Seçmenin yerel seçimlerdeki bu ikazı AK Partinin siyaset anlayışını ve yönetim zihniyetini değiştirmesi yolunda son bir fırsattı. İktidar partisi bu fırsatı değerlendirmeyip bildiği usulde siyasete ve bildiği usulde devlet yönetmeye devam etti.

İktidar içinde bulunduğu bu sıkıntılı durumu görüyor ve bu durumdan kurtulmak için yol arıyor, çaba gösteriyor. Ne var ki buldukları çözüm yolu yanlışlarını düzeltmek, kendilerine çeki düzen vermek, milletin beklentilerine cevap vermek değil.

İşin başındaki yanlışları,

Cumhur İttifakı diye bir yapı oluşturulmasaydı

. Cumhur ittifakı olmasaydı

Millet İttifakı’da olmayacaktı. AK Partinin kendi eliyle getirdiği blok siyaseti iktidarı sıkıntılı duruma soktuğuna göre şimdi blokları yeniden düzenleyerek bu içinden çıkılmaz durumdan ,nasıl kurtulabiliriz diye hesap yapıyorlar.

AK Parti, partilerin oy oranları üzerinden bir iktidar denklemi kurmaya çalışıyor. AK Parti ve MHP oyları iktidarda kalmaya artık yetmediğine göre, İYİ Parti’ye ve liderine “eve dön” çağrısı, Saadet Partisi’ne işbirliği teklifi yaparak bir siyasi “strateji” belirlemeye çalışıyorlar.

Muhalefet bloku büyüdüğü için kendi oylarının azaldığını sanıyorlar. Kendi oylarının milletin beklentilerine cevap veremedikleri için eridiği, muhalefet blokunun bunun için güçlendiğini kabullenmeye yanaşmıyorlar.

Millet ittifakı içinde veya muhalefet cephesinde bir çatlamanın veya çatışmanın kendi oylarının artışını sağlayacağını düşünüyorlar.

İktidar kendi tabanı eridikçe, yeni taktikler deniyor. Seçim Kanunu değiştirerek yeni partilerin seçimlere girmesini engellemek, Seçim çevrelerini daraltıp küçük partilerin temsilini kısıtlamak, Meclis’te grup kurma sayısını yukarıya çekmek gibi.

Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu arasında güvene dayalı ilişkiler şimdiye kadar sarsılmadı. Hatta yeni partilerle de iyi ilişkiler geliştiriyorlar.

Bazı HDP’lerin dokunulmazlıklarını kaldırma girişimi bu ittifakı bozar mı?

İktidar blokunun odaklandığı konu bu.

HDP’li vekillerin dokunulmazlığı meselesinde diyelimki CHP ve İYİ Parti aynı tepkiyi vermediler ve birtakım yazarlar Akşener’e yönelik hakaretleri yüzünden iki partinin arasını açsınlar. Daha da ileri gidip, Millet İttifakı fiilen sona erdirsinler. Hatta biraz daha ileri düşünelim İYİ Parti Cumhur İttifakına katılma kararı alsın. İYİ partinin seçmeni parti yöneticilerinin peşinden mi gider sanıyorlar.

İYİ Parti seçmeninin, İYİ Partide olma sebepleri değişmedikçe seçmenin siyasi duruşunu değiştirmesini beklemek hayal olur.

HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırma girişiminin ne muhalefet blokunu parçalaması ne de iktidara bu anlamda fayda sağlamasının mümkün olacağını sanmıyorum.

Vatanseverlik ve milliyetçilik olgusu içinde sunulan bu paket iktidar blokuna fayda sağlamaz. Bu sonuç da milli birliğin muhafazasına değil, bölücü terörün güçlenmesine yol açabilir.

Çözüm Süreci Türkiye’ için iyi bir şanstı

’ diyenler,Bir kez daha denense belki başarılı olur diye ağzında geveleyenler, Puşi elde, serok sloganı dilde hazır bekleyenler fazla heveslenmeyin

.

Bu millet, 19 Ekim 2009 tarihindeki

Kuzey Irak’tan, hepsinin hakkında yakalama kararı olan 34 PKK’lı terörist davul zurnayla giriş yapmasını, haklarındaki arama kararlarının kaldırılması için seyyar mahkeme kurulmasını, hemen oracıkta serbest bırakılmalarını, Onları Silopi’de karşılamaya 50 bin kişi

nin

geldiği Habur Rezaletini,

2011 yılındaki Oslo’da devletin en üst düzey istihbarat yetkilileri ile PKK’nın yurt dışındaki lider kadrosu bir araya gelmesini, Her birinin hakkında kesinleşmiş müebbet hapis cezası olan PKK lider kadrosuyla en üst düzey güvenlik görevlilerimiz

in

bir araya geldiği Oslo görüşmelerini,

4 Ekim 2012 tarihinde TC ibaresinden rahatsız olan iktidar, başta devlet bankaları olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasına ilişkin bir genelge yayınlanmasını, tabelalardan TC’ler söküldüğü Tabela Rezaletini,

2013 yılından itibaren ”andımız” okullarda okunmasına son verilmesini, 2018 yılında “andımızı” yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptaline Danıştay’ın karar vermesine rağmen bu kararın iktidar tarafından uygulanmamasındaki Andımız olayını,

21 Mart 2013 tarihinde Nevruz kutlamalarında Diyarbakır’da Öcalan’ın mektubunun Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan tarafından okunmasını, Meydandakilerin yanı sıra televizyonlarda bu mektubun canlı yayınlanması, Mektup Rezaletini,

Bu millet bunları unutmadı, unutur da sanmayın.

Ak Partinin iktidarını sürdürmesinin tek yolu, kuruluş felsefi ve Milletle aynı dili konuş

ması.

.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Kenan Çatalbaş - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Sizce Sakarya'daki en başarılı belediye hangisi?
Tüm anketler