Boş vaadlere kanmak. Bunu belkide en çok Türkler yaşamıştır.Yüzyıllar süren aldanmalar, aldatılmalar. Ardı arkası kesilmedi, bir devlet, Osmanlı devletimiz böyle yıkıldı. Bir musubetin kırk nasihattan üstün olduğunu Atasözü yapmışız ama, kırk musubet yaşamışız, yine de ders almamışız.
Çok çok eskilere gitmeye bile gerek yok. Daha 1912’lerde Fransa’ya bazı askeri siparişler vermiş Osmanlı. Top tüfek, uçak vesaire. Balkan Savaşı, mahfolmuşuz. Vermemişler. 1914 Birinci Dünya Savaşı arefesinde İngiltere’ye iki savaş gemisi siparişimiz var, parası ödenmiş. Vermemişler. Almanlarla işbirliği yapmasak, ne para var, ne silah ne de cephane.
Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmişiz. Mondros Ateşkes Antlaşması, tarihin kaydettiği şartları en ağır anlaşma. Her şeyi teslim etmişiz. Anlaşmayı imzalayan heyetin başkanı Rauf Orbay İngilizlere bir ricada bulunmuş. Bari işgal kuvvetlerinin arasına Yunanlıları katmayın, onların savaş gemilerini İstanbul Boğazında görmek bizim için çok ağır olur demiş. İngiliz amiral Calthorpe söz veriyoruz bu ricanızı yerine getireceğiz sözünü anlaşma maddeleri arasına ısrarlara rağmen almayıp, İngiliz centilmenliğine güvenin dediği halde, Yunan Savaş gemileri de İstanbul boğazı’nda işgal kuvvetleri savaş gemilerinin yanında demirlemiş, zaman zaman da göstermelik olarak Kızılhaç bayrağı takarak Karadeniz’e açılan Yunan savaş gemileri görülmüştür.
1940’lı yılların sonlarında Rusya’nın, Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmeye başladığında Türkiye , NATO’’ya katılmak istediğinde, ABD Türkiye’den hiçbir NATO ülkesinden istemediği en ağı bedeli ister. Kore Savaşına asker göndermemiz karşılığında NATO’ya alındı Türkiye.
Kore Savaşı’na toplam 14.938 Türk askeri katıldı. 712 askerimiz hayatını kaybetti. 175 askerimiz kayboldu. Çin ve Sovyet birliğine esir düşen asker sayımız ise 234 kişi.
12 ülke tarafından kurulan Nato’ya 18 ülkenin daha katılımıyla bu günkü halini alan NATO’ya Ukrayna –Rusya Savaşı sebebiyle Rusya’yı kendilerine tehdit olarak görmeye başlayan İsveç ile Finlandiya da katılmak için müracaat etti. Kabul edilmesi için NATO ülkelerinin tamamının evet demesi gerekiyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı, İsveç ile Finlandiya’nın üyeliklerine sıcak bakmıyoruz diyerek kartını açıverdi. Gerekçe olarak da başta İsveç olmak üzere bu ülkelerin PKK, PYD terör örgütüne destek veriyorlar, bu Türkiye’ye düşmanca tavırdır diyerek rengimizi belli etti.
Türkiye’nin düşmanlarını destekleyen, onları besleyen, silah, eğitim ve lojistik destek veren. Siyasi arenalarda açık desteğini gösteren sadece bu iki ülke değil elbet. NATO üyesi olup, Türkiye’ye anlaşmalar gereği destek vermesi gerekirken düşmanca tavır gösteren başta ABD olmak üzere neredeyse tamamı PKK ile birlikte bize karşı savaşıyor. Hiç biri taahütlerini yerine getirmiyor. Türkiye’nin milli davalarından Kıbrıs konusunda tamamı karşımızda bize karşı mücadele veriyor. 1974’te Kıbrıs’a yaptığımız barış harekatı sonrası başta ABD olmak üzere neredeyse bütün Avrupa bize ambargo uyguladı. Kıbrıs Barış harekatından sonra ABD’ye darılan Yunanistan NATO’nun askeri kanadından çıktı. Tekrar dönmek istediğinde Türk hükümetleri kabul etmedi. Türkiye’de ordumuzun içindeki Amerikan uşağı bir gurup generale darbe ile yönetimi ele geçirterek Yunanistan’ı 1980 yılında darbecilerin başı Kenan Evren’e geri aldırdılar. Karşılığında hiçbir bedel ödetmeden. Bedavaya. Sadece ABD’nin NATO generalinin verdiği ve daha sonra havada kalan kuru sözler karşılığında. Daha sonra o generale bu sözler hatırlatıldığında ise “şimdi bu günkü hükümete sözüm geçmiyor” gibi basit bir ifadeyle geçiştirilmiştir.
Daha 1963 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu iken başvurduğumuz AB’ye 59 yıldan bu yana oyalanıp alınmadık. Sözler tutulmadı. Yine 1981 yılında AB üyeliğine alınmasına karşı durulmayıp, zamanın darbeci generali Kenan Evren tarafından hiçbir şey talep edilmeden gerçekleşen AB üyeliği sonrasında da Yunanistan Türkiye’ye karşı düşmanca tutumlarını günümüze kadar sürdürmüş hala da sürdürmektedir.
Tansu Çiller hükümeti döneminde AB ile gümrük birliği anlaşması yapılmış, millete bu hezimet başarıymış gibi alkışlatılmış, Türkiye’nin sırtına bir kambur daha eklenmiş, karşılığında verilen sözler tutulmamıştır.
Bütün bunlar yetmez gibi her 25 Nisan’da başta ABD olmak üzere neredeyse bütün Nato üyesi ülkeler düşmanca tavır takınıp, sözde Ermeni Soykırımı masallarıyla Türkiye aleyhinde açıklamalar yapıp, kararlar almakta, hatta sözde Ermeni Soykırımı yoktur demeyi suç sayan kanunlar çıkardılar.
Şimdi sıkışınca İsveç ve Finlandiya, neymiş efendim, PKK-PYD’yi terör örgütü olarak tanıyacağız bizi NATO’ya alın diye kapımızdalar.
Bu iki ülkenin NATO’ya alınması Türkiye’nin aleyhinedir. Umarım Türk hükümeti yine eskiden beri aldatıldığımız gibi bir defa daha havada kalacağı kesin olan sözde vaadlere kanıp olur vermezler.
Bu iki ülkenin NATO’ya girişine eğer izin verilecekse, PKK meselesi, Kıbrıs meselesi, AB’ye üyelik, F-35 uçak projesi, Türkiye’ye uygulanan askeri ambargo, Ermeni safsataları, Türkiye’ye uygulanan gizli açık ekonomik ambargolar, Türkiye’nin güvenliği ve Türkiye’nin başını ağırtan başka ne kadar mesele varsa hepsini masaya yatırıp, sadece İsveç ve Finlandiya ile değil, NATO üyesi bütün ülkelerle sıkı ve bağlayıcı anlaşmalar yaparak Türkiye’nin rahat nefes almasını sağlamak bu gün devleti yönetenlerin görevidir. Bunlar sağlanmadan verilecek olumlu kararlar bilinsin ki düşmana hizmet eder. Bir kere daha aldanmak, aldatılmak istemiyoruz. Türkiye’nin bunu sağlayacak gücü vardır. Bu doğrultuda alınacak menfi kararların arkasında milletçe durulur. Aksi kararda ise tarih önünde Türk Milletine verecek cevapları olmayacaktır.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Dağdelen oğlu - Eee sadede gelmedin bir türlü.. Ne yapalım seni mi cumhurbaşkanı yapalım?
Ali Çetinkaya - Her hıyarım diyene tuz yetiştiremem.
Ş. Karaca - Ali Bey, kaleminize sağlık olsun. Hem tarihi hatırlatma, hem geleceğe yönelik uyarıları çok güzel kaleme almışsınız. Umarım faydalanılır.
Not: Yazının sonunda, menfi kelimesi sanırım sehven yazılmış olmalı. Müsbet kelimesi daha uygun olur diye düşünüyorum.
Cevat Birgül - İyi, güzel de bizimkisi kandırılma değil. Bizim yaşadıklarımız bile bile lades.....
Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.