Dünya üzerinde 8 bin dil vardır. En çok konuşulan diller; "Çince, İngilizce, Hintçe, İspanyolca, Türkçe, Arapça, Portekizce..." Yani; 8 bin dil içinde ilk beşteyiz. Dilimizi basit görmemeliyiz. Bu günlerde dilimizle ilgili pek çok şey söyleniyor. Konuyu farklı yöne çekende var, bu konu üzerinden siyasetini yapanda...
Gündelik bilgiyle ya da kaba bilgiyle yaşamı sürdürmeye benzemez bu konularda fikir yürütmek. Kişiler için de toplumlar için de kolaycılığın, kurnazlığın, uyuşukluğun, cehaletin faturası kandır, acıdır. İrşad sahibi kişilerin fikrine başvurmak gerek böyle durumlarda...
Şükür ki irşad sahibi büyüklerimiz var. Yoksa bu konu horoz döğüşüne dönecek. Konuyu çekeleyip kendi fikrine zikrine uydurmaya çalışanlar neyin ne olduğunu bizden bile iyi bilenler aslında.
"Ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk /1930
''Öğretmenler! Atatürk size güvenmedi mi? Neredesiniz? Hangi kuvvet, hangi ücret sizi bir Türk çocuğuna ders verirken, yabancı dil dersi dışında, İngilizce konuşmaya zorlayabilir, teşvik edebilir? Derslerinizi Türkçe veriniz ki çocuklar konuyu iyi öğrensin. Onların kafasına her gün vurur gibi aşağılık duygusu, ulusal kimliksizlik aşılamayı kabul etmeyiniz.
Öğrenciler, gençler!
Atatürk'ün gençliğe hitabesi işte bu günler için yazılmıştı. Siz sömürge evlatları olmayacaksınız. Atatürk'ün ümidini boşa çıkartmayacaksınız. Yabancı dilleri de öğrenin, ama önce kendi dilinizi, edebiyatınızı, tarihinizi iyi öğreneceksiniz.''
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir."
Mustafa Kemal Atatürk
İşte böyle demişler yol göstericilerimiz...
Yani yolumuz bu yöntemimiz bu... Dilimizi koruyacağız. Başka çaresi yok...!
Türkçemiz, dünya dilleri arasında bilim dili olmaya en uygun dillerden biridir.
Dil olmayınca insanların benlikleri olmaz. Önce dili bozarlar sonrası çorap söküğü gibi gelir zaten.
Toplumları kendi kültürlerinden koparmak için dilin bozulması şarttır. Devlet ve millet arasındaki uçurum ancak dilin bozulmasıyla mümkündür.
İnsan diliyle beraber düşünür, yaratır ve hisseder...
Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için önce dilini bozarlar. Öyle savaşla, topla, tüfekle uğraşmazlar...
BYE BYE TÜRKÇE kitabında,
Oktay Sinanoğlu,
434. sayfasında şunu der.
"Türk milletinin dili Türkçedir. Türk demek dil demektir. Türklüğün temel taşı Türkçedir.
Atatürk ölüm döşeğinde bile dil çalışmalarını sakın gevşetmeyin demiştir. Eski ve yenisiyle çok güzel Türkçe kelimeler varken, birden Türkçeye yabancı diller kattık. Son zamanlarda kabine lafına örnek verelim. Kabine yabancı dilde tuvalet anlamında
Türk dilini sevenlerin birinci görevi Türk varlığını, Türkçeyi silmek için sinsice çalışan iç ve dış düşmanları engellemektir.
Sonuç olarak ulusça uyanmalıyız. Bir iki nesil sonra Türkçe bilen kalmayacak, Türk adı silinecek Seçim sizin
Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen , kendi kültürüne yabancı, ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir .
Türkiye’nin başına bunlar bela edilmiştir…"
Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU...
Kitaptan spoiler vermek istiyorum size...
Amerika'da okuyan Sinanoğlu, kırk yıl sonra New York'a gider. Times Meydanına iner.
Birde bakar ki tabelalar hep Türkçe. Gazeteler dergiler de Türkçe isimli. Şaşırır...!
"Jim' in Kahvesi" yazan bir mekana oturur. Kola ister. Yerine Susurluk ayranı gelir.
Mekan doludur. Yer bulamayan biri yanına yanaşır. "Yanınıza oturabilir miyim diye izin ister? Doktorasını yapan İrlanda asıllı bir gençtir...
"Ne olmuş bu Amerika' ya böyle? Her yer Türk tabelalarıyla dolmuş." diye sorar bizim ki.
Yüz elli yıl önce İrlanda'nın başına gelen Amerika'nın da başına geldi" diye cevap verir genç.
İngiltere İrlanda'yı sömürgesi yapmak için önce dilini değiştirdi, bozdu... İrlanda "Gealitik" dili İngiliz dilinden çok eskiydi aslında. Bir nesil sonra İrlanda gealitik dilini tanıyan genç sayısı %30'du.
Birde şunu söyler Oktay bey Türk olduğunu anlamayan gence;
"Kendi dilinde düşünemeyen, kendi dilinin değersiz olduğunu dolaylı yoldan olsa dahi telkin edilen bireyde, kimlik, benlik, haysiyet duyguları gelişemez. Sömürge ülkeler haricinde böyle bir şey yoktur. Hiç bir aklı başında Ülke, diline- dilbilgisine karıştırtmaz. Başkasının diliyle düşünmez.
İrlandalı devam eder konuşmasına...
"Türk'ler okullar açtı. Amerikan okulları ikinci sınıf durumuna düştüler.
Okullarda zorunlu Türkçe dersi konuldu. Bilim teknik ve edebiyat etkilendi bu durumdan ve seviyesi düştü.
Gençlerin yaratıcılığı, üreticiliği de.
Ve şirketler, Türk şirketlerinin acentesi oldular.
"Ne oldu bu Türklere diye sorar Oktay Sinanoğlu"...?
"Şu anda Türkler aynı şeyleri yapıyor. İngiltere'nin İrlanda'ya yaptığını...
21.yy. başlarında Türk gençleri kaynaklarına sahip çıktı. Dolayısıyla iktisadi bir güç oluşturdular. Kendi tarihine, kültürüne
sahip çıkıp, ondan aldıkları manevi güçle bilim ve teknikte çok ileri gittiler. Kendi hassasiyetlerine ( maneviyatlarına) sahip çıktıkça dünyada ki itibarlarıda arttı.
Çince, Japonca kadar Türkçe de geçerli bir dil oldu."
Haince, kültürel bir soykırım hisseder Sinanoğlu...
Gitmek için kalkmadan şunu söyler, İrlanda asıllı Amerikan gencine.
"Sizin gibi bilinçli gençler oldukça bir toplum yeniden yeşerir."
Karmaşık düzendeki şehirde yürür
Daha önce ki o muhteşem düzeni hatırlar. Çok trafik vardır.
Yeraltı treninin yerini sorar bir gence. Genç sinirle tren hattının 40 yıl önce kaldırıldığını söyler. Çünkü, uyanık Türkler kendi arabalarını satmak için, otomobil özgürlüktür, trenin modası geçti diye rayları sökmüşlerdir.
Kabus görünümlü, nefes bile alınamayan trafikte, Türkiye üretimli arabaları görür... Her yer otoparktır. Trafikte ise, arabalılar da perişan arabasızlar da perişandır.
Şaşırır... Üzülür de...
Tarih boyunca fethettiği ülkelere insanlık öğreten, diline- dinine karışmayan atalara sahip bu gençler neden böyle davranıyorlar acaba diye düşünür?
Törelerinde ki hangi etken bu davranışlara sebep olmuştur?...
Acaba...?
Ter içinde uyanır.
Rüyadır...!
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Kamer - Ne çok önemli konulara parmak basıyorsunuz. Oktay Sinanoğlu nu çok kişi bilmez.Söylediklerine kulak vermeli.
Siz yazın biz okuruz. Fark ettirdiğiniz herşey için teşekkürler.
Nedret Mental - Anlayana,davul zurna...
Anlamayan zenci...
Kaleminize kuvvet...
Düşünen,düşünmeyen beyinlere....
Ama beyni olanlara...
Teşekkürler yazar hanım...
Bu güzel analiz yazınız için....
Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.