HERKES  BİLMELİDİR Kİ !

15 Kasım, vatana ihanetten, isyan çıkarmaktan dolayı  15 Kasım 1937’de  Seyit Rıza’nın idam edilişinin yıldönümüydü. CHP’nin  İstanbul- Avcılar ilçe başkanı Erdal Nas sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda  Dersim İsyanı’nda  eşkiyaların başını çektiği için asılan  Seyit Rıza için: “yürekte bir sızıdır  “Seyit Rıza” “Dersim” yazarak paylaşmış. Daha önceleri de yine aynı partinin içinden bir milletvekili Sezgin Tanrıkulu da  “Dersimdeki katliamdan dolayı özür diliyorum” gibi ifadelerini açık açık söylemişti. PKK terör örgütü de zaten Seyit Rıza ruhuna sahibiz yaptıklarımızı o ruhla yapıyoruz diyor.

Sadece bunlar mı? Yakın dönemlerde devlet üst düzey görevlilerinin de mesela Ahmet Davutoğlu’nun, Binali Yıldırım’ın  da başbakanlıkları döneminde hem Seyit Rıza Hem de Şeyh Said ile ilgili benzer ifadeleri var. Daha geri gidersek İhsan Sabri Çağlayangil ve türevlerinin de , Özal döneminde de bazı milletvekillerinin benzer ifadelerine rastlıyoruz.

Geçmişte de bazı devlet adamı yaptığımız kişilerin, farklı siyasi partilerde görev almış siyasetçilerin bölgeye oy istemeye gittiğinde her iki hain için kahraman muamelesi yaptıklarına zaman zaman tanık oluyoruz.

Yine vatana ihanetten idam edilmiş İskilipli Atıf’ın adının hastane ve okullara verildiğine de tanık olduk. Menemen ayaklanmasında Kubilay’ı şehit eden Derviş Mehmet’in torunları da siyaset yapıyor bu ülkede.  

Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye etmek isteyen zihniyetin mensupları, yeni kahramanlar yaratmak istiyor. Hainleri yok eden kahramanları, Atatürk ve beraberindekileri etkisizleştirip, hainleri kahramanlaştırıyorlar.

Bu emperyalist uşaklarının yaptıklarından da pek bahsetmiyorlar. Birinci dünya savaşında Seyit Rıza ile Şeyh Said’in Ruslarla işbirliği yapıp Rus general Rus Kafkas orduları cephe  komutanı Grandük Nikolay Nikeloyevich  tarafından onlara yaptıkları hizmetin karşılığında aldıkları madalyadan ve daha önceki ihanetlerinden bahsetmeyeceğim. Her ikisini de idama götüren son olaylara değinmekle yetineceğim.

Birinci Dersim harekatında  isyancı aşiretlerin bastırılmasından sonra bölgeden 15 bin civarında silah toplanmıştı. Bu 15 bin silahlı adamlarıyla devlete karşı yapılan isyandan ve de harekat sırasında şehit edilen askerlerimizden söz edilmiyor da  Dersim bölgesinde katliam yapıldı yalanları söyleniyor.  Neyse ki  11 Eylül 1937 günü Seyit Rıza  iki adamıyla Erzincan’da yakalandı. Karısı “Bese” çatışmalar sırasında öldürülmüştü. Seyit Rıza ile birlikte 57 kişi 12 Ekim’de Tunceli  Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Seyit Rıza ve beraberindeki altı aşiret reisi hakkında verilen idam kararı 15 kasım 1937 günü infaz edildi.

Gelelim Şeyh Said’e. 13 Şubat 1925’te  Şeyh Sait bazı ayrılıkçı aşiretlerle birlikte Piran’da isyan başlattı. İsyan Genç, Çpakçur, Lice, Palu, Hani olmak üzere bölgeye yayıldı. Elazığ’dan Diyarbakır’a uzanan bölgede  Şeyh Sayıt’ın emrinde yaklaşık 15 bin silahlı isyancı vardı. İsyanı bastırmak üzere bölgeye  25 bin asker gönderildi. İsyan bastırıldı. 28 Haziran 1925’te  yargılanan 49 kişinin idamına karar verildi. Karar ertesi sabah infaz edildi. Devlete, cumhuriyete  dolayısıyla Türk milletine kalkan eller kırıldı. Bu esnada şehitlerimiz de oldu, isyancılardan ölenler de oldu.

Olayların belgeleri devletin , Genelkurmayın arşivlerinde mevcuttur. Bölgede  bin beş yüz ila üç bin arasında ölen olmuştur. Fakat her ne hikmetse  bazı siyasetçi, yazar, çizer takımından birileri farklı abartılmış rakamlar ileri sürerek halkımızı yanıltmakta  oldukça mahirler. Yazarın biri devlet otuz bin kürdü kesti dedi Nobel Edebiyat ödülünü aldı. Kimi siyasiler de on üç bin den elli bine kadar insan öldürüldü yaygarasıyla oy devşirdi. Kimileri de sosyal medya tarihçisi oldular, oradan gördüklerini papağan gibi tekrar ediyorlar. Arşivlere bakmıyorlar. Hocaları  Necip Fazıl’ın Menderes hükümetlerinin örtülü ödeneklerinden ciddi paralar alarak karşılığında  yazıp söylediği “Dersim Masalları” nı kaynak alıyor, kimileri Nuri Dersimi’nin, Dersim yalanlarını, kimileri fesli Kadirin yazıp söylediklerini kaynak alıyor da devletin arşivlerine bakmak lüzumu görmüyor.

Şeyh Sait’i yargılayan mahkemenin başkanı mazhar Müfit Bey diyor ki: “Bağımsız Kürdistan amacına yürüdünüz. Cumhuriyet ordusu  bunu mahv ve perişan etti. Herkes bilmelidir ki  Cumhuriyet  bunlara bundan sonra da izin vermeyecektir.”

Bunu herkes bilmeli!

Büyük Atatürk, sana ve devrimlerine minnettarız.