Filmin adı (In Time), Türkçeye ‘Zamana Karşı’ şeklinde çevrilmiş ancak gerçekte zamanın içinde anlamına geliyor. Konusu özetle; ne kadar yaşamak istiyorsan o kadar zaman satın almalısın, bu da ölesiye çalışman anlamına geliyor. Öyle çalışmalısın ki sistemin sömürüsüne karşı bir tepki gösterecek zamanın olmasın ama bazen biri geliyor oyun değişiyor. İşin ilginç tarafı sistemi koruma işini üstlenen polis memuru da sömürülenlerin arasından çıkmış. Durumu sorgulayamıyor çünkü düşünecek zamanı yok ve eğer bir isyanı sezilirse yerine konacak gönüllü köleler çok. Klasik bir Hollywood eleştirisi ancak aslında kazın ayağı öyle değil. Sistemden beslenenler o sisteme karşı olamazlar. Belki kendilerine verilen rolü oynarlar. Şayet aykırı bir senaryoya uyarsanız ve ona göre bir harekât yaparsanız bir umut olabilir fakat bu senaryonun da sistem tarafından dikte edilmiş olması veya ele geçirilmesi söz konusudur.
Aslında şunu söylemeye çalışıyorum: Mevcut sistemler bize bir zaman algısı empoze ediyor ve sonra da bu algı üzerinden sömürüyor. Çoğunlukla da sacayağı şeklindeki bu sistemin bir ayağını vizyondaki anti emperyalist ve anti kapitalistler oluşturuyor.
— Gerçekten mi, sisteme karşı olanların hepsi aslında sisteme karşı değil mi?
— Ha şunu bileydin!
Gerçi belli yaşlara gelinceye kadar sistemin tekerine çomak sokanlar oluyor. Ancak çoğu belli bir yaştan sonra kapitaliste dönüşüyor veya kapitalizmin eşyanın tabiatında olduğunu kabul etmeye başlıyorlar. Bazen de (e dünyayı ben mi kurtaracağım) deyip yelkenleri suya indiriyorlar. Elbette kanının son damlasına kadar mücadele eden birkaç iyi insandan bahsedebiliriz ancak halkın kendini (yani gününü) kurtarma sevdası yüzünden bir netice veremiyor, ne yazık.
Peki, nedir insanlara dayatılan bu zaman algısı? Öncelikle zamanı üçe ayırıyorlar; geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman.
Geçmiş zaman algıları: İnsanların bir kısmını geçmişte olduğu varsayılan iyi durumu özlemeleri üzerine kurguluyorlar. Böylece onlar o kurguyla oyalanırken onlar sömürülerine devama ediyorlar. Çünkü geçmişte olan o zamanın şartlarına göre idi ve geçti. O uygulamaları bugün yapsan bile aynı neticeyi alman mümkün olmayabilir. Belki yanına bile yaklaşamaz veya kötü çıkabilir. Bazen de geçmişten örneklendirdikleri kötü durumların psikozuna sokuyorlar insanları. Bak, geçmişe dönmek istiyorsun ama sonra bugünleri ararsın. Hatta bunu şimdiki zaman politikacıları yakın geçmiş zaman üzerinden yapıyorlar ve bunu yaparken insanın hafızasındaki unutma arızasını kullanıyorlar.
Gelecek zaman algıları: Bazılarını ise gelecek zaman üzerinden dürtüyorlar. Aman ha dikkat et, aç kalırsın, açıkta kalırsın veya umut aşılıyorlar gelecek üzerine. Hadi biraz sabret, gelecekte her şey iyi olacak. Belki öbür dünyada köşeyi döneceksin, ne biliyorsun, derler. Ancak kendileri hep bu dünyayı tercih ederler. Bak, ne kadar fedakârlık yapıyoruz sizin için, asıl dünyayı size bıraktık, derler bir de zımnen. Yukarılarda gözü olanlar için aforizmaları da çoktur. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma, derler mesela. Hadi yine iyisin, ben kendi çocuğumu askere göndermiyorum, bu kutsal görevi sana bırakıyorum, söylemlerinde olmasa da eylemlerinde hep var. Bu arada ben her zaman para verip askerlik yapmamayı hiç adil bulmadım, bulmayacağım da.
İşin özeti insanın geçmiş ve gelecekle ilgili umutlarına, kaygılarına, korkularına yüklenirler de yüklenirler. İnançlarını da kendi menfaatleri doğrultusunda manipüle ederler. Gerçi bu duruma düşmelerinde insanların yanlış korkuları, umutları bir sebeptir ama bu durum onları temize çıkarmaz. İşte bütün bunlar yanlış seçimler, yanlış yönelişler ve bağlanışlar yüzünden olagelmektedir. İnsanlar sanki taşlar gibi katılaşmakta ve belki de:
“Bu olaydan sonra kalpleriniz katılaştı. Kalpleriniz taş gibi hatta taştan da katıdır. Oysa öyle taşlar vardır ki ondan nehirler fışkırır. Öylesi vardır ki yarılır ve içinden su çıkar. Öylesi de vardır ki Allah’ın korkusundan yuvarlanır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.” (2/Bakara 74)
Aslında bilimsel anlamda zamandan bahsedilirken milyarlarca yıldan dem vuruluyor. Bu açıdan insanın yaşadığı zaman dilimi bir andan ibarettir. Bu yüzden insan geçmiş- gelecek gibi ayıracağı ve uzun uzadıya planlar yapacağı bir zamana sahip değildir. O halde yapılması gereken anın gereklerini yerine getirmektir. Bu ise doğru bilgiye yani doğru kaynaklardan beslenmeye ihtiyaç gösterir. Benim için bu kaynaklar (her zaman söylüyorum) doğru nakil ve objektif bilimden salim aklın çıkarımlarıdır. Her birey en azından kendi hayatını sürdürebilecek kadar bunlara vakıf olmalıdır. Hiç kimse kendini bir başkasına teslim edecek kadar değersiz görmemelidir. Sömürgeciler ve onların iş birlikçilerinin planlarını ancak kendi planımızı yaparsak kurtulabiliriz. Kimsenin bizi zaman hapishanesine koymasına müsaade etmeyelim. Unutmayın onların söylediklerinin aksine zamanın dışında da hayat vardır ve aslında gerçek hayat da odur.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.