Bugün, yüreğim ikiye bölündü yine. bir yanım, cumhuriyetimin 100. yılını kutlama coşkusunu yaşıyor, bir yanım, katil devlet İsrail’in zulmü altında olan, Filistin için yas tutuyor… bir yandan, cumhuriyetin 100. yılına dair yazı yazmaktan onur ve gurur duyuyor iken, bir yandan da, İsrail, Gazze’ye bomba yağdırıyor iken, bu zulüm karşısında, sessiz kalan tüm dünyaya, beddua üstüne beddua ediyorum… ne yazık ki, cumhuriyetin 100. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor iken, Türkiye milleti ve ümmet olarak, çok sancılı bir dönem yaşıyoruz. Tarih, tekrar ediyor sanki. Osmanlıyı yıkan haçlı oyunları, Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Suriye’de ve hatta Türkiye içinde dahi, bugün yeniden sahne alıyor sanki.
Filistin kan ağlıyor, Gazze’ye bomba yağıyor ve kadın, çocuk, bebek ölüyor iken, Türkiye’nin ana gündemi, ne yazık ki ekonomi yine. Bu konu, beni gerçekten sıktı artık. Pembe tablo çizmeyi bırakın. Ekonomi, daha iki yıl kötü devam edecek. Ey vatandaş, sen de tüm dünyaya bak, yaşanan gelişmeleri iyi oku, gezi olaylardan, 15 Temmuz işgal girişimine, Covid 19 salgınından, Rusya Ukrayna savaşana kadar, yangın, sel olaylardan, on bir şehri yerle bir eden 6 şubat depremine kadar, üstüne bir de, 2023 gibi, kritik bir yılı yaşadığımız için, oynanan kirli oyunları da hesaba kat, sonra bu hükümetten vazgeçersen, vazgeç. Hükümete, hiç mi kızmayacağız? hayır, elbette kızacağız. Elbette eleştiri yapacağız. Lakin eleştiri yapıyor iken, ülkedeki ithal bu muhalefete, asla umut olmayacağız. İçimizde olan İsrail aşıklarının yüzünde, en ufak bir tebessüm olmayacağız. Kabul, şu an ekonomi olarak, kötü durumda olabiliriz. Ancak cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye insanlığın umudu… Türkiye adaletin umudu… Türkiye ümmetin umudu… ve Türkiye, Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa’nın umudu…
Evet, şu an her bir Müslümanın yüreği, Filistin için ağlıyor, Kudüs için yanıyor, Mescid-i Aksa için güç topluyor… bir ‘’müjde’’ ya da ‘’teselli’’ olarak söylemiyorum; Filistin, fethedilecek mi? fethedilecek. Kudüs ve Mescid-i Aksa, özgür olacak mı? olacak. Kim tarafından fethedilecek? İslam’ın son kalesi Türkiye tarafından. Ne zaman fethedilecek? belki cumhuriyetimizin ikinci Yüzyıl’ında, belki on ikinci yüzyılında… belki beş yıl, belki beş yüz yıl sonra… orasını, ancak Allah bilir. Ancak benim analizim, tahminim ya da arzum, Filistin’in, bu yüzyılda fethedilecek olması. Peki ne şekilde fethedilecek? işte bu konunun üstünde, biraz durmak lazım.
Yıllardır, İsrail, ne zaman Filistin’de zulüm eylemi yapsa, akla gelen ilk protesto, çöpe kola dökmek oluyor. Eee, kolayı çöpe dökünce ne oluyor? koca bir hiç. İkinci aşamaya geçiliyor daha sonra. ‘’bu ürünleri almayıııınnn!!!’’ başlığı altında, İsrail’in marka listesi gelecek önümüze oradan buradan. Bu listeyi gören her insan, ‘’evet, bu ürünleri almamak lazım.’’ deyip geçecek. Filistin, bu şekilde mi fethedilir? Tabi ki hayır. Ya da atıyorum, bütün kot pantolonlar yakılıp, cübbe giyilerek mi, Mescid-i Aksa fethedilecek? elbette hayır.
Bütün bunlar, topu taca atma ve ucuz şov hareketleri. Sen bilinçli Müslüman değilsen, istersen çöpe bin şişe kola dök, İsrail’in ruhu duymaz. Sen dedikodu ve gıybet yap, sen; “hayat artık zor.’’ deyip az çocuk yap, sen, Ramazan’da kalabalık aile iftar sofralarını çöpe at, sonra çık istediğin kadar ‘’kahrolsun İsrail’’ sloganı at, İsrail için komedi olmaktan öteye geçemezsin. Sen, farz olan tesettürü önemseme, sen, camileri boş bırak ve sen, kötü ekonomi yüzünden, ümmetin umudu olan hükümetinden vazgeç, sonra Kudüs için, sayısız gözyaşı dök, üzgünüm ama, asla inandırıcı olamazsın.
Evet, Filistin, Gazze, Mescid-i Aksa işgal altında iken, biz Türkiye olarak, cumhuriyetimizin 100. doğum gününü kutlamaya hazırlanıyoruz. ‘’bu dönemde kutlama, bayram mı olur?’’ demeyin sakın bana. Pazar günü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, 100. yıldönümünde en coşkulu halimiz ile kutlayacağız. Bayraksız balkon, pencere, araba, ofis, dükkân kalmasın lütfen. Bu 29 Ekim, başka, farklı ve çok özel bir 29 ekim… cumhuriyetin ikinci yüzyılında, yeni bir düzen kuruluyor ve Osmanlı torunu cumhuriyetimiz de, o düzenin söz sahibi olmaya hazırlanıyor. Biz, gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacak.’’ sözünün, canlanmış halini yaşıyoruz.
Bu yüzden, asalım bayrakları sağa sola… analım Fatih’i, Osman Gazi’yi, Abdülhamit’i, Mustafa Kemal’i saygı ve dua ile… ve kutlayalım cumhuriyet bayramımızı coşku ve gurur ile…
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.