Oktay Sinanoğlu'nun bir konuşmasına denk geldim. Konuşmanın içeriği bu yazımı yazmama vesile oldu
Birde hocamın bize "Rönesans değil Reform gerek" demesi...
Sinanoğlu; " Bir millet her nesilde yeniden doğar" diyordu.
" Dikkat edin, bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, kendi binlerce yıldır süzme- süzme gelmiş kültürüdür.
Kültür Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir.
Çağdaşlık Moda'nın arka sokaklarında köpek gezdirmek değildir.
Bizde böyle sahte aydın sınıfı yetiştirilmiştir.
Bizde değil...! Her sömürgede böyle çağdaş- aydın kesimi yetiştirilmiştir.
Bunlar, kendi kültüründen kopuk, kendi milletinin kültüründen tiksinen ama arada 'Halkçılık edebiyatı' yapan Türkler yetiştirmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." diyordu. Şaşırdık mı?
Hayır...!
Her aklıselim kişinin de bunları fak ettiğini düşünüyorum.
Fark-etmeyenler Fark- etmek istemeyen o başa bela kişilerdendir.
"Reform gerek bize" sözleri duyduğum günden beri gözlemlerime farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Hele Sinanoğlu'nun "Bir millet her nesilde yeniden doğar" demesi...
Bugünün durumunun cevabı hangi sorunun cevabında...
Kaç soru doğruya götürür bizi...
Kaç nesil önce bıraktık atalarımızla gurur duymayı ve saygıyı?
Kaç nesil biliyor örfünü- adedini ve kültürümüzü...?
Ve biz kendimizden sonra gelen nesille öğretebildik mi hem davranışımızla hem de sözlerimizle geleneğimizi...
Öğretemedik değil mi? O yüzden elin batısı üstlendi bu görevi...
Kendine düşman kendine yabancı bir nesiller türedi.
Reform gerek...!
Geriye dönüp yeniden şekillenme gerek bize...
Ne yanlış...?
Neden yanlış...?
Niye fark edemedik?
İşte; Oktay Sinanoğlu tüm bunlara cevap vermiş...
Türkiye'de ki yozlaşma konuşulurken hep eğitim sistemi suçlanır. Bu gelinen durumun suçlusu sanki sadece bilgi ve eğitim sistemi eksikliği gibi ifade edilir.
Kimsede şunları cesaret edip de söyleyemez.
Batıyı sözde erdemleriyle övüp bitiremeyenlerin esas amaçlarının ne olduğunu kimse dile getirmez...? Köklerinden koparılmaya çalışılan gençliğin yüzünü batıya çevirenler, söz konusu bile edilemez.
Manevi erozyonda olan toplumun istikametinin birilerince nereye sürüklendiği bariz...
Kimse bunu sormuyor ve dile getirmiyorsa kasıt var derim.
Reform gerek bize. Reformmmm...!
Şöyle geriye gidip şu bozuk düzenin nerde başladığını bulup düzeltebilir miyiz...?
Köklerimizden nerede koptuk?
Peki dalından kopmuş yaprak gibi avare- avare hallerimiz ne zaman başladı...?
Reform tarih kitaplarının dışında farklı anlamlar içerir.
'Reform' Latince de "Re" yapmak ve uygulamak demektir...
"Form" ise biçim vermek ve yenilemektir...
Yani Reform; yanlış- yozlaşmış- tatmin edici olmayan vb. şeylerin iyileştirilmesi veya köklü değiştirilmesidir.
Reform gerek bize... Şöyle bir 'Re' yapıp geriye gitmek gerek.
Bozulmuş- bozdurulmuş ne varsa tamir etmek gerek...
Gömülmüş- saklanmış- imha edilmiş ne varsa çıkarmak...
Köklere dönmek gerek galiba...!
Önce Memleketinin ve memleket insanının manzaralarından etkilenen duyarlı kişilerden olmalıyız. Bu duruma gelmenin herkesin payı olduğunu da bilmeliyiz.
Bir milleti yok edebilecek bu erozyona sebep olan ne varsa dile getirmeli ve düzeltmeliyiz.
Edep- adabın, örf- anane ve kültürümüzün A-B-C sini tekrar öğrenip öğretmeliyiz. Bu sefer daha ihtimamlı olmalıyız.
Öğretimiz davranışlarımız olmalı.
Herkesin doğru şeyler düşünüp konuştuğu ülkemizde ki yanlış davranışlarımız düzelmeden galiba olduğumuz yerde durmak bile olamayacak. Uçuruma sürükleneceğiz.
Çok zor günlerden geçiyoruz. Dünya bir dönüm noktasında... Kıyamdayız (ayağa kalkış- uyanış)...!
Bütün dünyada bir uyanış başladı. Vicdanların harekete geçtiği bu zaman dilimi inşallah daha güzelliklere vesile olur.
Dilerim bizler de kendi KIYAMımızın güzelliklerinden nasipleniriz.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.