Tekrar başa döndük, evlere hapsolduk. Dünya zaten Mü’minler için bir hapishane idi şimdi sanki zindanlara atıldık. Allah kurtarsın, diyen de yok maalesef. Karantinanın ilk zamanlarında paylaştığım bir yazıyı tekrar hatırlatmak istiyorum. İşin kötü tarafı büyük bir yalanın parçası olmadığımızın garantisi yok. İşin sonunda birilerinin çıkıp -her şey bir yalandı, kandırıldınız- demesi kuvvetle muhtemel. Aslında Jean-Jacques Rousseau’nun
“Modern halklar, sizin hiç köleniz yok, ama siz kendiniz kölesiniz” tespitinin doğruluğunu yaşayarak görüyoruz ama anlayabiliyor muyuz, bilmiyorum. Gelelim o günkü paylaşımımıza:
Faizci, kapitalist, sömürgeci, Siyonist düzenin sürdürücüleri ve ezdikleri, sömürdükleri toplumların içinden bulup çıkardıkları işbirlikçilerin yapıp etmeleri sonuçta fiziksel, biyolojik, toplumsal düzeni bozuyor. (Bu arada işbirlikçilerin en önemli özelliği makam ve para hırslarıdır ki Müslümanlarda olunca tarifi mümkün değil.) Böylece adaletsiz, merhametsiz, bereketsiz, bir ortam oluşuyor. Yani fiziksel olarak depremler, seller, kurallık; biyolojik olarak canlıların (dolayısıyla insan) çeşitli hastalıkların pençesine düşmesi; toplumsal olarak insani- ahlaki bozulmalar ve yansımaları. Belki 50 Milyar insana yetebilecek gıda ve diğer ihtiyaç maddelerine rağmen sefalet ve açlıkla mücadele etmek zorunda kalan insanların durumunun başka türlü izahı mümkün mü? İşin en ilginç yanı ise kendilerini bu duruma düşürmüş (sadece kendi saltanatlarını düşünen) insanları ve kurumları (NATO, AB, ABD, Dünya Bankası, İMF, DSÖ v.s.) destekleyen veya onlardan medet uman toplumlar ve topluluklar.
Yüce Allah bir vesile ile bizi uyarıyor, kendimize gelmemizi istiyor. Yeryüzünü imar etmek yani yaşanabilir kılmak için gayret etmemizi istiyor.
1-Önce onların ifsatçı düzenlerini yıkacağız. (Elbette bizim de ifsatçı bir anlayışta olmamamız gerekir.)
2-Sonra selamı (barışı) yayacağız. (Ama öncelikle kendi iç barışımızı sağlamak gerekir.)
3-En sonunda da adaleti tesis etmek ve sürdürmek için nitelikli birliktelikler oluşturacağız. (İslam dünyası ve diğer insani değerlere saygı gösteren toplumlar ve ülkelerle.)
Sonuç olarak ya dünyada adaletin, güzel ahlakın ve barışın hâkim olmasını sağlayacağız ya da bugünlerimizi de arayacağız.
Ramazan günlükleri
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı sona yaklaşıyor ancak dikkat edin, mübarek on bir aylar başlıyor. Gerçi oruç tutulmayacak ama adil olmaya, edepli olmaya, çalışanların hakkını vermeye ve diğer ibadetlere devam edilecek. Yani Allah’a kulluk bitmiyor, bitmeyecek.
Ramazan ayı genellikle zekatların verildiği aydır. Bu ayda kendi çalışanlarına Ramazan kolisi ve çeki veren iş sahiplerine bir hatırlatmam olacak: Bu verdikleriniz hakkını yediğiniz çalışanların hakkını ödemez.
Bugün ne yiyoruz, oruçlu günlerimizin (herhalde) en çok sorulan sorusudur. Önce çorbalar düşünülür. Doğal ve otantik bir tarhana çorbası, klasik çorbalardan ezogelin-yayla veya daha modern bir çorba kremalı mantarlı tavuk çorbası olabilir. Ara sıcak olarak kıymalı, peynirli börek mümkündür. Ana yemek ve yanında pilav, cacık iyi gider. Üzerine şerbetli bir tatlı mesela. Gün boyu hayaller kurarız değil mi? Bu arada iftariyelikleri de unutmamak lazım. Sonra akşam ezanı ve iftar, belki on dakika bile süre geçmeden bütün hayaller bitiveriyor, ilginç değil mi? Doyduk elhamdülillah! Aslında mesaj açık, bilmem anlatabildim mi?
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(7)Dandanakan - Kendin de kal ama eve gel..
Nietsche - Yuttunuz?
Nietsche - Hojam siz dilinizi mi tuttunuz?
Gobbels - Hocam sakal bırakmak laikliğe aykırı değilmi neden laikliğin içini boşaltıyorsunuz?
Merzifonlu - Sayın imam efendi
Konuştuklarınızı yazdıklarınızı kendiniz yaşıyormusunuz?
Baryam - Peki benim izin kağıdım Nolacak?
Nietsche - Yok mesajı anlatamadınız..
Geçen bir vatandaş size yorum olarak sormuş :imamların Diyanetçilerin aldığı maaş helal kazanç mı diye sormuş hala buna bir cevap veremediniz sayın Tarrakçı?!
Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.