Ahhh be Aziz Nesin, nasılda güzel anlatmışsın bizim niye adam olamayacağımızı...
Aziz Nesin son hapse girdiğinde, kitap yazmak için bir köşeye çekiliyor. Koğuştaki kişiler ülkenin iş adamları ve entellektüel kişileri. Yani; yazarları çizerleri... Avrupa görenleri, mürekkep yalayanları. Her konuda fikri, zikri olanları... Türkçe'si en akıllı görünenleri yada gördüklerimiz...
Koğuşta ki ranzasına oturur ve yazma pozisyonuna geçer. İşte cümbüş ondan sonra başlar.
İlk gelen İsviçre'de oturan bir arkadaşıdır. "Biz adam niye olmayız biliyor musun" diye başlar söze?..
'İsviçre’de herkes kitap okur. Boş durmaz. Burada nerde, kim okuyacak?" Ve, bir saat nutuk çeker bu konu üstüne.
Tam "ohh be gitti,' diye yazmaya girişir ki başka biri gelir.
"Bak şunlara, gürültüye... Avrupa'da yüksek sesle konuşulmaz. Kimse kimseyi rahatsız etmez gürültü, patırtı olmaz" diyen biri gelir. Bağıra çağıra ne çok gürültü edildiğini anlatır durur. "Beni gürültü rahatsız etmez yazmam için" demeye kalkar... Fakat adam bana mısın demez... Gürültüye devam eder... "Biz adam olmayızla" bitirir söyleyeceklerini...
Başka biri gelir; Bu da Amerika'yı över. Neymiş efendim, Amerika'daki her kes zaman tasarrufunda... Time is Money...! "Herkes çalışkan, biz tembel... Adam olmayız biz üstadım. Olmayız...!"
Ve kitabı yazamıyor tabiiki de... Fakat niye adam olamayacağımıza dair Dünya çapında fikri olmuş oldu Nesin' in. Ne çok adam olamayacağımız dolanmış dilimize. Adam olmamız üstüne konuşan yok... Hep konuşmalar, yazmalar olamayacağımız üstüne. Neden...? Bu küçümseme nedennnnn...?
Yine demeden edemeyeceğim... Öyle küçümsendik ki saat bile yapamadık yıllarca... Sadece tamir edebildik. Bu konu milletçe yaramız... Zaten yapana da neden yaptın diyenlerdeniz... İnanmayanlardanız. Bir şey yapamayacağımıza o kadar inandırılmışız ki.
Unuttuk... Bir dönem her alanda Dünyada tek olduğumuzu unuttuk... İlimde, bilim de irfan sahibi ataların torunları olduğumuzu unuttuk. Cesur, bilge ataları unutturdular bize. Sevemedik kültürümüzü. Kendi kültürümüzle kavga eden olduk. Beğenmeyen... Kadir kıymet bilmeyen... Hep Avrupa, hep Amerika dilimizde... Onlar gibi olmak istedik...Her şeylerini pek beğendik...!
"Biz Adam olmayız"...;
Geniş zaman kipi... Hiç olmadık... Hiç bir zaman olamayız da... Meali bu...
Neden acaba? Adam olamayacağımız o kadar kafamıza kakılmış ki. Elin oğlu övülmüş. Her şeyiyle... Diniyle, diliyle, eğitimiyle, yediğiyle içtiğiyle, oturması kalkmasıyla, seyrettiğiyle, giydiğiyle.... Yaaa her şeyiyle işte...
Ama kendimizi kendimiz adam yerine koymaz olduk. Ki, düşmana ne hacet var.
Dinimizi bile küçük gördük. Dilimizi yapılan tahribat içler acısı. Yediklerimiz bile alafranga yiyeceklerin soslarıyla dönüştü. Eğitim sistemini hiç sormayın... Niteliksiz eğitim vasıfsız meslek sahipleri yetiştirdi... Parası olanların çocukları için özel okullar açıldı. Amaç eğitim mi para tuzağı mı?.. Düşünün!..
Sonra adam olmazmışız... Oluruz...! Bal gibi de adam oluruz. Kendi değerimizi kendimiz bilelim artık. Öyle manipülelere kanmayalım. Avrupa ile kıyasımız komik geliyor bana... Birşey diyeceğim de... Terbiyem müsaade etmiyor. Tuvaleti bile bizden öğrendiler de... Hala musluğunu takamadılar bile.
Neyse dağıtmayayım konuyu. Biz kendi değerimizi bilelim artık. Yerlimizi ve kendimizi küçük görmeyelim.
"Biz Adam oluruz"...!
Hatta hep adamdık. Hatta, harici düşmandan çok dahili düşmanla küçümsenirken bile bozmadık kendimizi. Kökümüzden koparılmaya çalışıldıkça kuvvetlendik... Aziz Nesin, ne güzel anlatmış akıllı geçinen, bir yere koyduğumuz kesimin "bizi" ne kadar adam yerine almadığını...
Avrupa, Avrupa diyenin nefes almaya, nefesini göstermeye Vatanına koştuğunu biliriz. Ele değer veren, el olan elini de kolunu da kökünü de kaybedebiliriz. Dedem Korkut'un örgütlerinden...
Biliriz de...! "Bir" olabilmeyi bir öğrenemedik bölmeye çalışanlara inat... Hadi artık...! Bir yara açıldığında hücreler onu kapatmak için bir araya gelir.Bunu yapmazlarsa vücut ölür. Bir yara var ve bizim bir araya gelmemiz gerekiyor... Artık...!
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.