Ramazan Menüleri Neden Pahalı?

Normal bir günde 15 TL’ye satılan bir tabak dönerin, Ramazan ayı münasebetiyle önüne 2 TL’lik çorba, arkasına 2 TL’lik tatlı yapıştırılarak 40 TL’ye satılıyor olması sanırım herkesin malumudur.

Ramazan ayı elbette diğer aylardan farklıdır. On bir ayın sultanının, insan psikolojisi ve toplum sosyolojisi üzerine etkisi çok yüksektir. Dolayısıyla gündelik hayatta bazı farklılıkların yaşanması beklenebilir ancak her şeyin bir ölçüsü olmalıdır.

Ramazan da yeme – içme bazlı tüketim mallarına olan talep artıyor. (İlahiyatçı Hocalara olan ihtiyaç da artıyor ama konumuz o değil!) O nedenle bazı ürünlerin ve hizmetlerin fiyatları anormal yükseliyor. Bizler de kuzu kuzu ödeyip, cezamızı çekiyoruz.

Belki Ramazan ayı hoşgörüsünden belki bir aylığına dünyanın keşmekeşliğinden uzak durmak istediğimizden belki de sadece aç olduğumuzdan etrafımızda olup biten saçmalıklara ve insafsızlıklara yeterince tepki vermeyi beceremiyoruz. Anlaşılan olan biteni kabul etmişiz, normal karşılıyoruz. Ama normal değil!

Ramazan menülerinden bahsediyoruz. Yemek hizmetinden menü ismi altında 2 – 3 katı fiyat alınmasını kastediyoruz. Bu konuda tecrübe çok! Bir restorandaki konuşma aynen şöyleydi:

Yani garson arkadaş kibarca diyor ki: “Menü almayacaksan ya bir köşede bekle ya da çek git!”

Geçenlerde iftara yirmi dakika kala aperatifler satan bir dükkâna girdim.

Ekmek arası bir şeyler alıp yola devam edeceğim. “Ramazan da sadece menü var abi” dedi!!!

Burası çok ilginç! Ramazan ayına özel yüksek fiyat politikası, en lüks restoran sahiplerinden köşedeki kokoreççiye kadar herkes için hak olmuş!

Öyle ki, normal zamanlarda öğle yemeği yediğin, paket sipariş verdiğin restoran bile menü almazsan tanımıyor seni! Ciddiyim!

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız kepazeliğin bizleri Ramazan’ın ruhundan çok uzakbir yerlere götürdüğünün farkına varmadığımız muhakkak! Fakat bu garipliği sadece arz – talep teorisi ile açıklamak mümkün değildir. Ramazan ayında Adapazarı merkezinde lahmacun yemek isteyin, ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Ucuz olduğu için kimseye yaptıramazsınız, dolayısıyla da uygun yoldan karnınızı doyuramazsınız.

Fırsatı, kara dönüştürmeye çalışanlar, millet nasıl olsa aç, eli mahkûm yiyecek, içecek düşüncesinden hareket ediyor. Paranın dini imanı yok, bunu anlıyoruz da vatandaş nasıl oluyor da bir çorbalık canı olan oruçları hatırına adam başı 40 TL ödeyebiliyor?

Neyse, çok değil, nasıl olsa on gün sonra Ramazan bitecek, herkes normaline dönecek.

“Ustacım! Ekmek arası tavuk döner yedim, bir de ayran var.”

“5 TL yeter!”

“Fişimi de alayım.”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Serdar Çakan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Sizce Sakarya'daki en başarılı belediye hangisi?
Tüm anketler