“Canlı doğmuş bebekleri %1’e varan oranlarda etkileyen ve ilerleyen yaşlarda kalça ağrısı ve topallamaya sebep olan bir çocukluk çağı hastalığıdır.” Diyerek kalça displazisini tanımlayan Doç. Dr. Müfit Orak sözlerine şu şekilde devam etti; “Kalça çıkığı hastalığı için Sağlık Bakanlığı tarafından tarama zorunluluğu getirilmiştir. Ülkemizde tüm bebekler, yenidoğan döneminde muayene ve radyolojik yöntemlerle taranmak zorundadır. Tüm bebeklerin kanunen taranma zorunluluğu olmakla birlikte, her bebeğin gelişimsel kalça displazisine yakalanma riski aynı değildir. Kız bebekler erkek bebeklere nazaran 4-5 kat fazla hastalanırlar.  Ailesinde kalça çıkığı olan bebeklerin riski akrabalık derecesi yakınlaştıkça artmaktadır. Eğer kadın doğum uzmanı anne karnındaki bebeğin ters pozisyonda (makat pozisyonunda) olduğunu veya suyunun azaldığını söylemişse riskin çok fazla arttığı bilinmelidir.  Bebeğin doğumda boyun eğriliği (tortikollis) varsa % 7 oranında kalça problemi olabileceği akılda tutulmalıdır.  Ek olarak diz ve ayaklarında şekil bozukluğu olan bebeklerin de kalça çıkığı açısından riskleri artmıştır. Riskli gruptaki bebeklerin ve riski olmasa da doktor muayenesinde fizik muayene bulgusu tespit edilen bebeklerin ivedilikle kalça ultrasonografisi yaptırması gerekmektedir. Kalça ultrasonografisi, kalça çıkığını erken bebeklik döneminde teşhis edebilmektedir.”
Doç. Dr. Müfit Orak sözlerini “Unutulmamalıdır ki: KALÇA ÇIKIĞI NE KADAR ERKEN TEŞHİS EDİLİRSE TEDAVİ BAŞARISI O KADAR İYİDİR.” diyerek noktaladı.