Sakarya Umutlar Şehriymiş

Sakarya’nın günden güne kalabalıklaştığı ve arazi kullanımı açısından yayıldığı muhakkak ama bu bir gelişme değildir.

Bir nevi şişmanlamadır!

Bunun anlamı, gerekli önlemler şimdiden alınmazsa gelecekte şehrimizin ve çocuklarımızın bundan büyük zarar göreceğidir. Modern çağda sağlıksız bir bünyeye sahip olmanın ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Şehirler de benzer bir şekilde sağlıklı bir yapıya sahip olmalıdır ki içinde yaşayanlar, insanlar uzun vadede acılar çekmesinler.

Yönetim ve organizasyon bunun için var zaten. Gelecek hakkında doğru öngörüler oluşturmak, buna bağlı doğru kararlar almak, kısıtlı kaynakları verimli kullanmak ve mevcut problemlerin tekrarlanmasını önlemek…. Aslında zor değil! Ama nasıl?

Şehirdeki otopark problemini soruyoruz. Cevap: “Yapacak çok işimiz var” oluyor.

Adapazarı treninin akıbetini soruyoruz. Cevap: “Birbirimizle muhabbet kurmalıyız” oluyor.

Alarm veren ticari sektörlerin halini soruyoruz. Cevap: “Gönüllere girmenin derdinde olduk” oluyor.

Çocuklarımızız eğitim imkanlarını ve kalitesini soruyoruz. Cevap: “Umutlar şehri Sakarya” oluyor.

Evet, haklılar. İnsan umut ettikçe yaşarmış. Gerçekler karın doyurmayınca, umut etmekten başka elden ne gelir?

Nasıl derlerdi: “Umut, fakirin ekmeği!” Felsefede umuda dair olumlu veya olumsuz söz çoktur.

Umut, uyanık insanların rüyasıdır (Aristoteles). Bütün yıldızlar sönse ve her şey kararsa, insanın ruhunda tek bir yıldız parlamaya devam eder, bu ümit yıldızıdır (Eflatun). Gayret göstermeden ümit etmek bir hatadır (Alain).

Fakat derler ki; insana yapılacak en büyük kötülük onu bir umudun içine hapsetmektir.

Sayın Sezai Matur, 26 Mart tarihli köşe yazısında şöyle başlık atmıştı. “Yerelde Muhalefet Kalmadı”. Benim anladığım kadarıyla demek istiyor ki: “İktidar partisi, uzun zamandır kendi çalıp kendi oynuyor.”

Doğru söylüyor. Bu şehir, benim çocukluğumdan beri aynı irade ile yönetiliyor. Önceden karşısında iyi – kötü uyaran, ikaz eden, farklı öneriler yapan bir muhalefet vardı. Durum şimdi farklı.

CHP, parti içi sıkıntılarından kurtulamıyor. Teşkilatlanması güçlü değil. Fikirleri sokaklarda dolaşamıyor.

MHP, zaten iktidar (!) safına geçti. İktidara ortak olmanın sağlayacağı keyifli günlerin hayalini yaşıyor.

İyi Parti, genel merkezinin aksine bir nevi “ihtiyarlar kulübü” görüntüsünden kurtulamıyor.

Ama zaman acımasız! Kimseyi beklemiyor. Sakaryalı hemşerilerim, ekonomik ve sosyal problemleri içinde kendi başına debelenip duruyor. Yeni fabrikalar açılmıyor, açık olanlar ihracat yapabildikleri nispette yaşayabiliyor, şehir merkezindeki dükkanlar iş yapmıyor, tarlasındaki mahsul para etmeyince tarlası imara açılsın da bir müteahhit satın alsa diye diye dua ediyor. Oysa müteahhitlerin bu aralar kendilerine faydası yok. Çocuklarımız büyüyünce büyük şehirlere göç ediyor. Aileler parçalanıyor, küçülüyor.

Yetkililere sorduğumuz zaman ise cevap hep aynı oluyor:

“Umudunuzu kaybetmeyin, bekleyin, sabredin, yapılacak, olacak, uçacak, kaçacak, düzelecek, -cek, -cak.”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Serdar Çakan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Sizce Sakarya'daki en başarılı belediye hangisi?
Tüm anketler