Tarihte Bugün - 10 Ağustos

Fazlı Köksal; gazetemiz için hazırladığı Tarihte Bugün köşesinde 10 Ağustos'da yaşanan dikkat çeken olayları aktardı.

10 Ağustos

1543 - Osmanlı Orduları Estergon Kalesi'ni fethetti.

1675 - Greenwich Gözlemevi Londra'da kuruldu.

1876 - Padişah V. Murat akli dengesini yitirdiği gerekçesiyle tahttan indirildi.

1913 - II. Balkan Savaşı sona erdi: Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan arasında Bükreş Antlaşması imzalandı.

1915 - Anafartalar Zaferi ve Conk Bayırı Muharebesi: Albay Mustafa Kemal'in komutasındaki Türk askerlerinin taarruzuyla İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin geri çekilmesi sağlandı.

1920 - I. Dünya Savaşı: Osmanlı Padişahı VI. Mehmed'in temsilcileri, Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri arasında paylaşımını öngören Sevr Antlaşmasını imzaladılar.

1920 - Sevr Anlaşması hükümleri uyarınca, Anadolu ve Rumeli toprakları İtilaf Devletleri'nce paylaşılmaya başlandı.

1920 - İstanbul Hükümeti, artık zaten çoktandır Ankara'dan emir almakta olan Sivas, Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır ve Konya valilerinin görevlerine son verdi.

1920- Nafıa Vekaleti, Bağdat Şimendifer İdaresi ile Bağdat Hattı İnşaat Şirketi'ni de yönetimi altına almasını Eskişehir' de Anadolu Şimendifer Kumpanyası Müdürü Behiç Bey'e emretti. 26 Ağustos'ta Eskişehir'e gelen Bakan İsmail Fazıl Paşa'nın emriyle bir kısmı bu yanda kalmış olan Afyon-Uşak hattında el konulması ile demiryolu idaresinin adı "Anadolu-Bağdat ve Afyon-Uşak Demiryolları ve Bağdat İnşaat Şirketi Umum Müdürlüğü" adını alacaktır.

1951 - Denizcilik Bankası Kuruluş Kanunu kabul edildi. 500 milyon sermayeli kuruluşun 1 Mart 1952 günü faaliyete geçeceği açıklandı.

1954 - Murat Güler, Manş Denizi'ni yüzerek geçen ilk Türk yüzücüsü oldu.

1982 - Artin Penik, ASALA terörünü protesto etmek için kendisini Taksim Meydanı'nda yaktı.

1986 – TSK 300 PKK’lı teröristi öldürdüğünü açıkladı

1990 - Kuzey doğu Sri Lanka'da katliam: 127 Müslüman, yarı askeri birliklerce öldürüldü.

1992 – Karsa Bağlı Ardahan ve Iğdır il oldu

1994 - Türkiye'nin ilk uydusu Türksat 1B, Fransız Guyanası'ndaki Kourou Üssü'nden fırlatıldı. Böylece Türkiye, uzayda uydusu olan 18 ülke arasına girdi.

1997 - Güney Afrika Cumhuriyeti, insan hakları ihlalleri ve Kıbrıs sorununu gerekçe göstererek Türkiye'ye askeri helikopter satışını durdurdu.

2014 – Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucu Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı seçildi.

1884 – Ünlü Romen yazar Panait Istrati doğdu.

1898 - Ressam, yazar ve müzeci, D Grubu'nun kurucularından Elif Naci doğdu.

2009 - Mûsiki araştırmacısı, yayımcı ve koleksiyoncu Etem Ruhi Üngör öldü

Günün Portresi

Artin PENİK

Asala'nın 7 Ağustos 1982 günü Esenboğa Havaalanı'nda dü­zenlediği saldırı sonucu 8 kişi ölmüş, 72 kişi yaralanmıştı… O gün, İstanbul Aksaray’daki bir kıraathanede vatandaşlar televizyonda ASALA’nın Esenboğa’da yaptığı baskınla ilgili haberleri seyrediyordu. Seyredenler yalnızca ASALA’ya değil ülkede yaşayan Ermenilere de tepki gösteriyorlardı. Ermenilere küfredenler onları öldürmekten bahsedenler vardı. Kahvede bulunan Artin Penik utançla başını eğdi. Çayını bitirip, sigarasını tablaya bastıktan sonra sessizce kahveden çıktı.

O gün ve sonraki iki gün bu eylemlerin durdurulması için ne yapabileceğini düşündü. İki gün boyunca bu eylemlere karşı ne yapacağını düşündü. Aklına gelen tek çözüm ‘kendini yakmak’ oldu.

Geride bırakacağı mektup ile de teröristlere bir Ermeni olarak terörden vazgeçmelerini öğütleyecekti.

Eylemini kamuoyuna duyuracağı mektubu yazmaya başladı “Sizlere sesleniyorum ASALA canileri” diye başladığı mektubuna şu cümlelerle devam etti, “Masum insanları arkadan kahpece öldürmekle bu işler halledilmez. Siz emperyalistlerin oyununa geliyorsunuz. O zaman da emperyalistlerin oyunlarıyla yüz binlerce insan kayıp oldu. Kendinize gelin, sizi kandırıyorlar. Şurada birkaç bin Ermeni kaldı. Bunları da mı yok etmek istiyorsunuz? Fakat buna asla muvaffak olamayacaksınız. Bugün nasıl kardeşçe geçiniyorlarsa, bundan sonra aynen devam edecek. Fakat siz, kahpece günahsız insanları öldürmeye devam ederseniz, size yeminle söylüyorum kökünüz kazınacak. Ermeniler mert olur. Kahpece arkadan masum insanları öldürmez. Sizi biz asla Ermeni olarak kabul etmiyoruz. Lanetliyoruz. Fransa’nın eski cumhurbaşkanı Giscard, sizi de Ermeni olarak lanetliyoruz. Zamanında rey avcılığı yapmak için yaptıklarına göz yummasaydın, bunlar şımarmazdı. Yazacak çok şey var ama lüzum görmüyorum. Türk ulusu sizin cezanızı verecek.

Ölenlerin canına rahmet diler, yakınlarına sabırlar ve başsağlığı dilerim. Bütün Türkiye’deki vatandaşlarıma sabırlı olmalarını Allahtan dilerim.

Saygı ve hürmetle hepinize elveda.

Artin Penik”

10 Ağustos 1982 günü mektubunu bitirip imzaladıktan sonra cebine koydu. Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önüne geldi. Cebindeki yazıyı anıtın kenarına bıraktı. Elindeki bidondaki gazı başından aşağı boca etti ve kibriti çaktı. Bir anda alevler içinde kaldı. Çevredeki herkes aniden alevler içinde kalan adamı, şaşkın seyrediyordu. Adam hiç bağırmadan cayır cayır yanarken, birden bir belediye otobüs durdu ve içinden yangın tüpüyle koşarak inen şoför, köpük sıkarak alevleri söndürdü.

Alelacele Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne kaldırılan Artin, 2 saat süren bir ameliyatta bütün derileri ayıklandı ve -1 derecelik suda yıkandı. Kurtulması zor görünüyordu. Ama o acılar içinde gazetecilere eyleminin nedenini anlatıyordu: “ASALA’nın eylemi çok zoruma gitti arkadaş” diyordu. “Adamlar başkentimize gelip bizi kurşunladılar.”

Sonraki iki gün boyunca hiç bıkmadan anlattı etrafındakilere hayatını. Türkiye’de doğmuş büyümüştü. 1962 de Avusturya’ya gitmiş ve evlenmişti. Orada 6 yıl yaşadıktan sonra Fransa’ya geçmiş orada da 10 yıl yaşadıktan sonra Türkiye hasretiyle 1978’de yurda dönmüştü.

Artin Panik “Ben soykırımı Fransa’da duydum. Bunu savunanlara karşı çıkıyorduk. Türkiye aleyhine konuşanları salondan kovardık. 1915’te bütün ailem Türkiye’deydi. Ne annem ne babam ne de yakınım bana soykırım gibi bir olaydan bahsetmedi. Türkiye’de olduğum yıllar içinde de böyle bir olay duymadım. Bütün Ermeniler soykırım denen olayı dışarıda öğrenmiştir. Bu da gösteriyor ki, bu söylentiler kasıtlı olarak çıkarılmaktadır” diye anlatıyordu soykırım hakkındaki görüşlerini…

Şu sözü onu izleyen gazetecilerin akıllarından çıkmıyordu; Türkler bize “Millet-i Sadıka derdi. Biz devletimize hep sadık kaldık. Ama bazıları emperyalistlerin oyununa geldi. Bu kardeşliği bozanlar, Emperyalistler ve emperyalistlerin oyununa gelen Ermenilerdir!...

Artin Penik bütün müdahalelere rağmen, hastanede 5 gün yattıktan sonra kurtarılamadı ve 15 Ağustos 1982 tarihinde vefat etti.

Ruhu şad, toprağı bol olsun…

İhlas Haber Ajansı

10 Ağustos

1543 - Osmanlı Orduları Estergon Kalesi'ni fethetti.

1675 - Greenwich Gözlemevi Londra'da kuruldu.

1876 - Padişah V. Murat akli dengesini yitirdiği gerekçesiyle tahttan indirildi.

1913 - II. Balkan Savaşı sona erdi: Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan arasında Bükreş Antlaşması imzalandı.

1915 - Anafartalar Zaferi ve Conk Bayırı Muharebesi: Albay Mustafa Kemal'in komutasındaki Türk askerlerinin taarruzuyla İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin geri çekilmesi sağlandı.

1920 - I. Dünya Savaşı: Osmanlı Padişahı VI. Mehmed'in temsilcileri, Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri arasında paylaşımını öngören Sevr Antlaşmasını imzaladılar.

1920 - Sevr Anlaşması hükümleri uyarınca, Anadolu ve Rumeli toprakları İtilaf Devletleri'nce paylaşılmaya başlandı.

1920 - İstanbul Hükümeti, artık zaten çoktandır Ankara'dan emir almakta olan Sivas, Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır ve Konya valilerinin görevlerine son verdi.

1920- Nafıa Vekaleti, Bağdat Şimendifer İdaresi ile Bağdat Hattı İnşaat Şirketi'ni de yönetimi altına almasını Eskişehir' de Anadolu Şimendifer Kumpanyası Müdürü Behiç Bey'e emretti. 26 Ağustos'ta Eskişehir'e gelen Bakan İsmail Fazıl Paşa'nın emriyle bir kısmı bu yanda kalmış olan Afyon-Uşak hattında el konulması ile demiryolu idaresinin adı "Anadolu-Bağdat ve Afyon-Uşak Demiryolları ve Bağdat İnşaat Şirketi Umum Müdürlüğü" adını alacaktır.

1951 - Denizcilik Bankası Kuruluş Kanunu kabul edildi. 500 milyon sermayeli kuruluşun 1 Mart 1952 günü faaliyete geçeceği açıklandı.

1954 - Murat Güler, Manş Denizi'ni yüzerek geçen ilk Türk yüzücüsü oldu.

1982 - Artin Penik, ASALA terörünü protesto etmek için kendisini Taksim Meydanı'nda yaktı.

1986 – TSK 300 PKK’lı teröristi öldürdüğünü açıkladı

1990 - Kuzey doğu Sri Lanka'da katliam: 127 Müslüman, yarı askeri birliklerce öldürüldü.

1992 – Karsa Bağlı Ardahan ve Iğdır il oldu

1994 - Türkiye'nin ilk uydusu Türksat 1B, Fransız Guyanası'ndaki Kourou Üssü'nden fırlatıldı. Böylece Türkiye, uzayda uydusu olan 18 ülke arasına girdi.

1997 - Güney Afrika Cumhuriyeti, insan hakları ihlalleri ve Kıbrıs sorununu gerekçe göstererek Türkiye'ye askeri helikopter satışını durdurdu.

2014 – Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucu Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı seçildi.

1884 – Ünlü Romen yazar Panait Istrati doğdu.

1898 - Ressam, yazar ve müzeci, D Grubu'nun kurucularından Elif Naci doğdu.

2009 - Mûsiki araştırmacısı, yayımcı ve koleksiyoncu Etem Ruhi Üngör öldü

Günün Portresi

Artin PENİK

Asala'nın 7 Ağustos 1982 günü Esenboğa Havaalanı'nda dü­zenlediği saldırı sonucu 8 kişi ölmüş, 72 kişi yaralanmıştı… O gün, İstanbul Aksaray’daki bir kıraathanede vatandaşlar televizyonda ASALA’nın Esenboğa’da yaptığı baskınla ilgili haberleri seyrediyordu. Seyredenler yalnızca ASALA’ya değil ülkede yaşayan Ermenilere de tepki gösteriyorlardı. Ermenilere küfredenler onları öldürmekten bahsedenler vardı. Kahvede bulunan Artin Penik utançla başını eğdi. Çayını bitirip, sigarasını tablaya bastıktan sonra sessizce kahveden çıktı.

O gün ve sonraki iki gün bu eylemlerin durdurulması için ne yapabileceğini düşündü. İki gün boyunca bu eylemlere karşı ne yapacağını düşündü. Aklına gelen tek çözüm ‘kendini yakmak’ oldu.

Geride bırakacağı mektup ile de teröristlere bir Ermeni olarak terörden vazgeçmelerini öğütleyecekti.

Eylemini kamuoyuna duyuracağı mektubu yazmaya başladı “Sizlere sesleniyorum ASALA canileri” diye başladığı mektubuna şu cümlelerle devam etti, “Masum insanları arkadan kahpece öldürmekle bu işler halledilmez. Siz emperyalistlerin oyununa geliyorsunuz. O zaman da emperyalistlerin oyunlarıyla yüz binlerce insan kayıp oldu. Kendinize gelin, sizi kandırıyorlar. Şurada birkaç bin Ermeni kaldı. Bunları da mı yok etmek istiyorsunuz? Fakat buna asla muvaffak olamayacaksınız. Bugün nasıl kardeşçe geçiniyorlarsa, bundan sonra aynen devam edecek. Fakat siz, kahpece günahsız insanları öldürmeye devam ederseniz, size yeminle söylüyorum kökünüz kazınacak. Ermeniler mert olur. Kahpece arkadan masum insanları öldürmez. Sizi biz asla Ermeni olarak kabul etmiyoruz. Lanetliyoruz. Fransa’nın eski cumhurbaşkanı Giscard, sizi de Ermeni olarak lanetliyoruz. Zamanında rey avcılığı yapmak için yaptıklarına göz yummasaydın, bunlar şımarmazdı. Yazacak çok şey var ama lüzum görmüyorum. Türk ulusu sizin cezanızı verecek.

Ölenlerin canına rahmet diler, yakınlarına sabırlar ve başsağlığı dilerim. Bütün Türkiye’deki vatandaşlarıma sabırlı olmalarını Allahtan dilerim.

Saygı ve hürmetle hepinize elveda.

Artin Penik”

10 Ağustos 1982 günü mektubunu bitirip imzaladıktan sonra cebine koydu. Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önüne geldi. Cebindeki yazıyı anıtın kenarına bıraktı. Elindeki bidondaki gazı başından aşağı boca etti ve kibriti çaktı. Bir anda alevler içinde kaldı. Çevredeki herkes aniden alevler içinde kalan adamı, şaşkın seyrediyordu. Adam hiç bağırmadan cayır cayır yanarken, birden bir belediye otobüs durdu ve içinden yangın tüpüyle koşarak inen şoför, köpük sıkarak alevleri söndürdü.

Alelacele Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne kaldırılan Artin, 2 saat süren bir ameliyatta bütün derileri ayıklandı ve -1 derecelik suda yıkandı. Kurtulması zor görünüyordu. Ama o acılar içinde gazetecilere eyleminin nedenini anlatıyordu: “ASALA’nın eylemi çok zoruma gitti arkadaş” diyordu. “Adamlar başkentimize gelip bizi kurşunladılar.”

Sonraki iki gün boyunca hiç bıkmadan anlattı etrafındakilere hayatını. Türkiye’de doğmuş büyümüştü. 1962 de Avusturya’ya gitmiş ve evlenmişti. Orada 6 yıl yaşadıktan sonra Fransa’ya geçmiş orada da 10 yıl yaşadıktan sonra Türkiye hasretiyle 1978’de yurda dönmüştü.

Artin Panik “Ben soykırımı Fransa’da duydum. Bunu savunanlara karşı çıkıyorduk. Türkiye aleyhine konuşanları salondan kovardık. 1915’te bütün ailem Türkiye’deydi. Ne annem ne babam ne de yakınım bana soykırım gibi bir olaydan bahsetmedi. Türkiye’de olduğum yıllar içinde de böyle bir olay duymadım. Bütün Ermeniler soykırım denen olayı dışarıda öğrenmiştir. Bu da gösteriyor ki, bu söylentiler kasıtlı olarak çıkarılmaktadır” diye anlatıyordu soykırım hakkındaki görüşlerini…

Şu sözü onu izleyen gazetecilerin akıllarından çıkmıyordu; Türkler bize “Millet-i Sadıka derdi. Biz devletimize hep sadık kaldık. Ama bazıları emperyalistlerin oyununa geldi. Bu kardeşliği bozanlar, Emperyalistler ve emperyalistlerin oyununa gelen Ermenilerdir!...

Artin Penik bütün müdahalelere rağmen, hastanede 5 gün yattıktan sonra kurtarılamadı ve 15 Ağustos 1982 tarihinde vefat etti.

Ruhu şad, toprağı bol olsun…

İhlas Haber Ajansı

#

10 Ağu 2020 - 07:47 - Tarihte Bugün


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.