Yunan sınırına da kolonya tutalım

Bulunduğum her mekandan buram buram kolonya kokusu geliyor. Herkes ellerinde farklı markaların dezenfektanları ile dolaşıyor, ıslak mendillerle zaten temiz olan alanlarını bir kez daha temizliyor. Hiçbir şey satın alamayan bile evinde sabunla ellerini yıkıyor. Şükürler olsun ki çok şanslıyız, bir hastalıkla mücadele edebilecek şartlara sahibiz. İroni yapmıyorum, alay etmiyorum. Çünkü bizler bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendiririz diye dertlenirken, sınır kapılarındaki göçmenler üç haftadır yardımseverlerin desteği ile besleniyor, yaşamsal ihtiyaçlarını “şansa” giderebiliyor ve Corona virüsü yüksek ihtimal gündemleri dahi değil.

Bana en çok sorulan soru, şu durumda, Yunanistan yönetiminin Pazarkule’ye yığılmış mültecileri tampon bölgede bekletmeye hakkı olup olmadığı yönünde. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalamış ve her durumda Avrupa medeniyeti ve İnsan Hakları kavramlarını gözümüze sokan bir ülke olarak Yunanistan’ın tutumunun ikiyüzlü olduğu aşikar. Hukuki anlamda bu sorunun cevabı içinse, 1951 yılında imzalanan Cenevre Mülteci Sözleşmesi’ne değinmek gerekiyor. Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin 33’üncü maddesi sığınma isteyen hiç kimsenin sınırdan geri çevrilemeyeceğini güvence altına alıyor ve takibe uğrama tehlikesi bulunan bir başka ülkeye gönderilmesini yasaklıyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi “Reşit olmayan refakatsiz çocuklar sınırdan geri çevrilemez.” diyor. Ama Yunanistan bu maddeleri ‘kriz’ gerekçesiyle en az bir aylığına yürürlükten kaldırdığı için, bu süre boyunca kimse sığınma başvurusunda bulunamayacak. Sınırı ihlal ederek içeri girenler hapis cezasına çarptırılacak ve sınır dışı edilecek. Özetle sözleşmelere, anlaşmalara kılıflar uydurulmuş vaziyette.

Pazarkule sınırından gelen o görüntüler gerçekten utandırıyor insanı, can acıtıyor. Sınırdan geçtiği için coplanan, ağır şiddet gören ve kıyafetleri çıkartılıp yarı çıplak bırakılan, insan onuruna yaraşmayan biçimde muamele gören insan görüntüleri beni çok üzüyor. Çorapları, ayakkabıları çıkartılmış hasta çocuklar, ne ilaca ne sıcak bir çorbaya ulaşamayan anne-babalar, hiçbir alternatifleri olmayan ve ne yazık ki kaybedecek de bir şeyleri olmayan bu insanların yaşadıkları bence en az Corona kadar vahim. Elbette pandemi sayılmış bir durumun ciddiyetini yok saymıyorum, ya da acı kıyaslamıyorum, derdim duyarlılık yarıştırmak değil. Fakat birkaç kilometre ötemizdeki insanlar hasta, aç ve insanlık dışı muamele görmekteyken, haber programlarının gündeminin “daha kıymetli insanların” sorunlarına dönmüş olması benim vicdanımı sızlattı.

Herkesin kendini düşünüp market yağmaladığı bu günlerde sınırdaki aç insanları düşünen yoktur diye tahmin ediyorum. Belki de bu halimize “şükür” demek gerekiyor marketten bir şey alabilecek durumda olduğumuz için. Dünyada en az Corona virüsü kadar tehlikeli olan iklim krizi gibi mülteci sorunu gibi, binlerce insanın ölümüne sebep veren/verecek olan olayları ve durumları da aynı ciddiyetle takip edebilmemizi umuyorum.

Av. Berna Sena Çatalbaş

[email protected]

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Berna Sena Çatalbaş - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya Yenihaber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya Yenihaber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya Yenihaber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

05

Oğuz öz - Bu avrupa birliği işine gelince hukuku en üstte tutuyor, işine gelmeyince o övündükleri hukuku hemen kenara atıyor. Korkunun ecele faydası yok, bu mülteciler avrupaya gidecekler.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Mart 09:15
04

HÜLYA..... - Umarım kendi derdimize düşüp diğer mağdur insanları unutmayız, umarım devletimiz sağduyulu davranır ve mültecilerin şu soğuk günlerde ihtiyaçlarını karşılar. Onlar her ne kadar ülkemizi beğenmeyip türlü türlü bahanelerle Avrupa'ya sığınmak isteseler de; Biz MÜSLÜMAN TÜRKLER tüm dünyaya herzamanki gibi ecdadımıza yakışır bir şekilde insanlık dersini veririz.Saygılarımla.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Mart 09:15
02

Recai Kurt - Yeğenim güzel yorumlamissin insan hakları toplumların menfaatlerine göre işliyor eline sağlık selamlar

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Mart 09:15
01

Hamide vural - Sevgili Berna toplumsal olaylara bu kadar duyarlı yaklaşman çok güzel konu yine çok acı insanlık dramı yazında da bahsettiğin gibiçık vahim oradaki insanların hijyenden yoksun yaşamaları yine bizim devletimize geri dönecekleri için büyük bir sorun olacak orada dönemeçlerde büyük acılar yaşıyorlar böylesi de çok zor Allah akibetimizi hayır etsin

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 18 Mart 09:15


Anket Sizce Sakarya'daki en başarılı belediye hangisi?
Tüm anketler